Manisa’nın Soma ilçesinde yaşayan 30 yıllık uzun yol otobüs şoförü atlara olan tutkusuyla dikkat çekiyor. Kendisi gibi at tutkunlarını bir araya getirerek, Soma Atlı Cirit ve Gençlik Spor Kulübünü’nü kuran otobüs şoförü Mustafa Değerli, atlı araba geleneğini de yaşatıyor.
Soma’da yaşayan uzun yol otobüs şoförü 50 yaşındaki 2 çocuk babası Mustafa Değerli, trafikte yaşadığı stresi atlarla atıyor. At biniciliği ve atlı sporlarda kendini geliştiren Mustafa Değerli’nin Türk kültür ve geleneklerinde ayrı bir öneme sahip olan atlı arabalara olan ilgisi de tutku haline geldi. Kendisi gibi at tutkunlarını da bir araya getiren Değerli, Soma Atlı Cirit ve Gençlik Spor Kulübünü kurarak, atlı sporları ve atçılık kültürünü gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor. Aynı zamanda otobüs şoförü olan Değerli, günün yorgunluğunu atlarla gideriyor. Atlara olan sevgisini ve atlı araba geleneğini anlatan Değerli, atlarla tanışmasının 5 yaşında olduğunu belirtti. Değerli, "Kendimi bildiğimde evimizde at ve at arabası vardı. Babam ve dedelerim eski atçılardı. Bunu yaşatmaya çalışıyoruz. 45 yıldır bu sevgi merak bizde var. İçimizden söküp atamıyoruz. O ayrı bir aşk artık, atlarla ilgilendikçe bu bende zamanla tutku oldu. Şimdi ki atımın adı ’Gümüş’. Biz ona ’Gümüşhan’ diyoruz. 12 yaşında Yaşarçık yavrusu iyi bir cirit atı" dedi.
Atçılık ve at biniciliğini yaşatmak ve atlı sporları gelişimine katkı sağlamak amacıyla dernek kurduklarını ve bu derneği iki yıl önce Soma Atlı Cirit ve Gençlik Spor Kulübüne dönüştürdüklerini kaydeden Değerli, "Kulübümüz ile atlı cirit sporlarını yaymaya çalışıyoruz. Atçılığı gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Gençler bunu karşıdan at olarak görüyor. Ama buna dokununca bunun sıcaklığını hissedince, samimiyetini alınca onlarda da bu tutku başlıyor. Bir çok genç sporcumuz oldu" dedi.
"Bu kültürü insanlara aktarmaya çalışıyorum"
Atçılığın insanlık tarihi boyunca savaş ve barışta, her zaman insan hayatında olduğuna dikkat çeken Değerli, "Atalarımızdan gelen bir kültür bu. Hep oldu hayatımızda. Ama zamanla artık bu insanlardan uzaklaşmış. Biz köyde çocukluğumuzda her işimize at arabası koşardık. Çiftçi olduğumuz için o yıllarda at arabası ile her işimizi yapardık. Zamanla tabi teknolojiye yenik düştü, traktöre geçiş oldu ve kalktı. Ama biz hiç attan ve at arabasından kopmadık. Eşimle çocuklarımla köye zaman zaman Kırkağaç’a at arabası ile gidiyoruz. Yolda görenler hayranlıkla bakıyor, el sallıyor fotoğraf çekiliyor. İnsanların içinde bu özlem, yılların bıraktığı bir sevgi var. İnanın arabanın sesini duyduklarında dönüp dönüp bakıyorlar bu çok hoşuma gidiyor" diye konuştu.
Şoförlük mesleğinden dolayı sürekli uzun yol yaptığını, trafiğin ve işinin getirdiği stresi, yorgunluğu atı ve at arabası ile attığını ifade eden Değerli, "Otobüsten inip buraya geldiğimde stres atıyorum. Takım elbisemi, körüklü çizmemi giyiyorum, kasketimi takıyorum. Atımı hazırlıyorum, onu arabaya koşuyorum özenle hazırlıyorum. Huzuru buluyorum. Bu kültürümüzü hala yaşıyorum ve yaşatmaya insanlara aktarmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın