Manisa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yemekhanesinde aşçı olarak görev yapan 53 yaşındaki Ahmet Alpan, “Okumanın yaşı yoktur” diyerek görev yaptığı okulun mobilya ve iç mekan tasarım bölümünden mezun oldu. Diplomasını Okul Müdürü Hüseyin Salar’ın elinden alan aşçı Ahmet Alpan, “Gençlere örnek olması amacıyla kendimizi ispatlamaya çalışıyoruz. Okumanın yaşı yok” dedi.
Manisa’da küçük yaşta anne ve babasını kaybeden 53 yaşındaki Ahmet Alpan yetiştirme yurdunda büyüdü. Yurtta ilk olarak terzilik mesleğini öğrenen Alpan, daha sonra görev yaptığı Manisa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde merakı olan aşçılık mesleğine başladı. Burada aşçılık konusunda kurslara giderek usta öğretici olan Alpan’ın içindeki öğrenme ve okul aşkı bitmedi. İlkokuldan sonra eğitimine devam edemeyen Alpan, eşi ve oğlunun da desteğiyle 40 yıl sonra okul sıralarına geri döndü. Önce ortaokulu bitiren Alpan, daha sonra görev yaptığı Manisa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Müdürü Hüseyin Salar ve öğretmenlerin de teşvikiyle görev yaptığı okulda akşam eğitimine kayıt oldu. Yeniden okulla buluştuktan sonra kalan hikayesini tamamlamaya karar veren Alpan, aşçı olarak çalıştığı okulun mobilya ve iç mekan tasarım bölümünü bitirerek mezun oldu. Gündüzleri yemek yapan, akşamları da açıköğretim öğrencileri için okulda verilen derslere katılan Alpan, 40 yıl sonra lise diplomasına kavuştu.
Duygularını anlatan Ahmet Alpan, “Ben 53 yaşındayım. Eşim ve çocuğumun teşvikleriyle önce ortaokula başladım. Daha sonra Manisa Endüstri Meslek Lisesi’ne aşçı olarak geldim. Buradaki müdürlerimiz, öğretmenlerimiz okul bünyesinde açık lise olduğunu söyledi. Burada gündüzleri işimi yaptım, akşamları da gece okuluna yazıldım. Mobilya ve iç mekan tasarım bölümüne yazıldım. Gayretlerimizle bitirdik. Gündüzleri çalıştım, akşamları gece okuluna gittim. Öğretmenlerimizin yardımıyla kendi gayretlerimizle okulumuzu da bitirdik” dedi.
“Gençlere örnek olması amacıyla kendimizi ispatlamaya çalışıyoruz”
Gençlerin kendisini örnek almasını isteyen Alpan, “Gençlere örnek olması amacıyla kendimizi ispatlamaya çalışıyoruz. Okumanın yaşı yok. Gelsinler burada öğretmenlerimiz çok iyi eğitimler veriyorlar. Bütün gençlere okumalarını tavsiye ediyorum. Akşamları evde derslerime çalıştım. Burada boş vakit buldukça derslerime çalıştım. Öğretmenlerimiz de çok yardımcı oldular” diye konuştu.
“Önümüzdeki yıl da üniversite sınavlarına hazırlanarak gidereceğim”
Yetiştirme yurdunda büyüdüğünü ve maddi imkansızlıklardan dolayı okuyamadığını anlatan Alpan, “Maddi imkansızlıktan okuyamadım. Yetiştirme yurdundan çıkmayım ben. Anne ve babamın vefatından dolayı yetiştirme yurdunda büyüdüm. Oradan da okuyamadık ama sonradan gayretlerimizle bitirdik. Asıl mesleğim ise terzilik. Yetiştirme yurduna kadar terziye girdim. Daha sonra kamuya girdiğimde aşçı oldum. Burada da aşçılık kurslarına gittim. Aşçı olarak da usta öğreticilik belgesi aldım” ifadelerini kullandı.
Okumanın kendisine heyecan verdiğini belirten Alpan, “Okumak güzel, zevkli, heyecanlı oluyor. Liseyi yarıda bırakanlara, okuyamayanlara tavsiye ediyorum. Üniversiteyi de düşünüyorum. Önümüzdeki yıl da üniversite sınavlarına hazırlanarak gidereceğim” diye konuştu.
“53 yaşında bu diplomayı alması gençlerimize de iyi bir örnek”
Okulun aşçısı Ahmet Alpan’ı tebrik eden Müdür Hüseyin Salar, “Eğer içinde bir meslek öğrenmek ukde olarak kalan vatandaşlarımız varsa öğrenmenin yaşı yok. Bunu her zaman yapabilirler. Özellikle bizim mesleki açık lisemiz var. Gündüz kendi işleriyle meşgul olup, akşam 17.30’dan sonra 6 alandan hangisini seçeceklerse o alanda açık meslek lisesinde hem meslek öğrenirler hem de lise diploması almaya hak kazanırlar. Bizim aşçımız da gündüzleri sağ olsun 250 öğrencimize tek başına yemek çıkarıyor. Yemeklerini veriyor, temizliğini yapıyor, sonraki günün programını hazırladıktan sonra 17.30’daki derslere devam ederek bu başarıyı yakaladı. Dışardan diploma alan gençlerimiz de var. Aşçımızın 53 yaşında bu diplomayı alması gençlerimize de iyi bir örnek. Eğer belirli bir sebeple eğitimin dışında kalmışlarsa ağustos ayında bize müracaat edebilirler. Açık meslek lisesinde kayıtlarını yaptırırlar. Gündüzleri kendi işleriyle meşgul olup, akşamları da okullarına gelirler. Milli Eğitim Bakanlığımız da bu programı teşvik etmekte ve öğretmenlerimiz de mesai saatleri dışında okula gelerek öğrencilerimize eğitim vererek fedakarlık etmekte” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın