AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur, Türkiye’nin Libya ile yaptığı deniz sınırı anlaşmasının Birleşmiş Milletler tarafından tescilini stratejik bir başarı olarak niteledi.
Sevilla haritasını ikinci Sevr haritası olarak niteleyen AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur, Sevilla haritasıyla Türkiye’den 150 bin kilometrekarelik bir alanın gasp edilmeye çalışıldığını ancak Türkiye’nin Libya’yla yaptığı anlaşmayla bu oyunu bozduğunu söyledi. Hiçbir güç ya da hiçbir koalisyonun Sevilla haritasına Türkiye’yi zorlayamayacağını vurgulayan Baybatur, Türkiye’nin gelecek yüz yılını kaybetmek, sahillerine hapsolmak, haklarından vazgeçmek gibi bir niyetinin asla olmadığını, hard power gücüyle sahada soft power gücüyle masada mücadelesini sürdürme azim ve kararlılığında olduğunu ifade etti. Türk milleti için Anadolu toprakları ne ise Mavi Vatan’ın da aynı anlamı ifade ettiğin belirten Baybatur, “Bugüne kadar uyguladığı gambot diplomasisine Barbaros ve Oruç Reis sismik araştırma gemilerini sahaya indirerek sismik diplomasiyi ekleyen, 2019 yılında Fatih gemisinin sondaj faaliyetlerine başlamasıyla da kıta sahanlığına bayrağını diken Türkiye, Libya ile yapılan ve Birleşmiş Milletler tarafından tescillenen deniz sınırlandırma anlaşması ile son noktayı koyarak hukuk yoluyla da doğu Akdeniz’deki tezini hayata geçirmiştir. Uluslararası hukuk mekanizmalarının egemen güçlerin attıkları adımları meşrulaştırmak için var olduğu bir dünyada Birleşmiş Milletler tarafından tescillenen bu anlaşma Türkiye’nin kendi hak ve hukukunu korumak adına elde ettiği stratejik bir başarıdır. Libya’yla yaptığımız anlaşma defaktodur. Müktesebat oluşturmuştur. Anlaşmanın tescili Türkiye’ye siyasi ve hukuki bir güç vermiştir” dedi.
Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik gerçekleştirdiği saldırının ardından Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarmak üzere başlattığı harekata da değinen Baybatur, Minsk Grubu’nun harekâtı durdurmaya yönelik ateşkes çağrılarını büyük bir tuzak olarak niteledi. Azerbaycan’ın çeşitli baskılarla ve diplomatik tuzaklarla masaya oturmasının bugüne kadar dile getirdiği iddialarından vazgeçmesi anlamına gelebileceği gibi ne çıkacağı belli olmayan sonucu kabul etmek gibi bir durumda da bırakacağını belirten Baybatur, Azerbaycan’ın şu ana kadar yaptığının doğru olduğunu ifade etti. Minsk Grubu’nun Dağlık Karabağ, Yukarı Karabağ ve 7 rayonu Ermeni işgali altındaki Azerbaycan toprağı olarak kabul etmesine karşın 30 yıldır çözümsüzlüğü Ermenistan lehine çözüm olarak masada tuttuğunu kaydeden Baybatur, “Masanın kurulabilmesinin tek ön koşulu Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan derhal çekilmesidir. Ancak ateşkes isteyenler, çağrıda bulunurken Ermenistan’a da işgal ettiğin toprakları terk et dememektedir. Can Azerbaycan öz vatanını yani işgal edilmiş topraklarını kurtarmak üzere bir harekât başlatmıştır. Türkiye ‘tek millet, iki devlet’ anlayışıyla, Azerbaycanlı kardeşleriyle tam bir dayanışma içindedir. Türk milleti her zaman olduğu gibi bugün de tüm imkânlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır. Şu ana kadar verilen mücadelede vatan için şehit düşen Azerbaycanlı kardeşlerime yüce Allah’tan rahmet, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’ne de muzafferiyetler diliyorum” dedi.
Yorum Yazın