Yaklaşık 710 yıl önce Saruhan Bey’in Manisa’yı fethi sırasında şehre girdiği nokta olduğu düşünülen Çaybaşı Deresi üzerindeki tarihi su kemeri turizme kazandırılmayı bekliyor.
Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan Manisa’da, Spil Dağı’ndan başlayıp iki vadi arasından akarak, Gediz Nehri’ne ulaşan Çaybaşı Deresi’nin üstündeki tarihi su kemeri her geçen gün bakımsızlık ve sahipsizlik nedeniyle yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Yapılış tarihiyle ilgili resmi bir kayıt bulunmayan ancak mimarisi bakımından 18. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen su kemerinin, yakın tarihte bölgede yaşayan halk tarafından değirmenlere su taşınmasında kullanıldığı biliniyor. Su kemeri hakkında bilgi veren Cihannüma Manisa İl Temsilcisi Eğitimci-Yazar Mehmet Emin Sofuoğlu, “Romalılarda Akheloos, bizim tarihimizde Akbal ve halk arasında Çaybaşı Deresi olarak bilinen bu akarsu, Manisa’mızın tarihi güzelliklerine ev sahipliği yapıyor. Yerleşim bölgesine yakın olan derenin üzerinde yapılan su kemeriyle ilgili kayıtlarda aslında çok fazla bir bilgi yok. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın kayıtlarında tescillenmiş, 18. yüzyıla ait olduğuna dair görüşler var. Saruhan Bey, 1300’lü yıllardan itibaren Gediz ve Menderes Ovası’ndaki Türkmenlerle irtibata geçerek, kendisine asker toplayıp bu bölgeye akınlar yapıyor. O sırada Roma’ya ait Manisa bölgesi bu akınlardan kendini koruyamayacağını anlayınca Katalan paralı askerlerini tutuyor. Şehri bir süre onlar kuruyor ancak Saruhan Bey, Manisa’yı Türk yurdu yapmak için akınlarını arttırıyor. 26 Ekim 1313 yılına geldiğimizde Saruhan Bey, Regaip Kandili gecesi bu fetih gerçekleşmesi için taarruza geçtiğinde şehre ilk giriş yaptığı yerin Çaybaşı Deresi üzerindeki bu su kemeri bölgesi olduğunu düşünüyoruz. Bu su kemerinin o tarihlerde belki de bu bölgede henüz yapılmadığını, daha sonra yapılmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Dolayısıyla bu mevkii çok önemli. Anadolu’nun en kadim kentlerinden biri olan Manisa’da, böyle önemli bir yerin Kültür ve Turizm Bakanlığımızca, belediyelerimizce belki bir protokol yapılarak, iş birliği halinde tekrar turizme kazandırılmasının isabet olacağı kanaatindeyiz” dedi.
Yorum Yazın