Türkiye Engelliler Meclisi Manisa İl Engelli Meclis Başkanı Ayşe Gerentepe otizmli çocuklara yapılan ve vicdanları sızlatan uygulamayı kınadı.
Haber: Nezih VAROL
Türkiye Engelliler Meclisi Manisa İl Engelli Meclis Başkanı Ayşe Gerentepe otizmli çocuklara yapılan ve vicdanları sızlatan uygulamayla ilgili olarak bir basın açıklaması yaparak, “6 Kasım günü sosyal medyada yayılan, Aksaray’da Mehmetçik İlköğretim Okulu’nda otizmli çocukların bazı öğrenci velileri tarafından yuhalanması haberi kamuoyunun tepkisini çekti. Dünya Çocuk Hakları gününe haftalar kala böyle bir nefret suçunun işlenmesi engelliler ve onların ailelerinin yanı sıra bir çok kesim tarafından da şaşkınlıkla karşılandı” dedi. Ayşek Gerentepe açıklamasını şöyle sürdürdü: “Engelliler ve aileleri engellilere yönelik ayrımcılıkla yaşamın her alanında karşı karşıya kalıyor. Okullarda, işyerlerinde, bankalarda; yetkililerin keyfi tutumları mevcut hakların kullanımını engelliyor. Medyadaki ayrımcı dil, bazı yetkililerin bilinçsiz açıklamaları toplumdaki engelli algısını pekiştiriyor. Bu yanlış algı toplumun bilinçsizliğiyle birleştiğinde, ayrımcı davranışlar nefret söylemine dönüşüyor. Aksaray’da yaşananlar bu durumun en somut örneği. Çocuk zihninde nefrete yer yoktur. Farklılıklarla birlikte yaşama kültürü en kolay çocuklukta kazanılır. Konuyla ilgili açıklama yapan velilerden birisi bu durumu şöyle açıklıyor: “Benim çocuğum diğer çocuklarla çok iyi anlaşıyor. Teneffüste el ele geziyorlar.” Bu örnekte de görüldüğü üzere, çocukların zihni yetişkinlerin önyargılarıyla zehirlenmediği sürece farklılıklarla bir arada bulunmak bir sorun teşkil etmiyor”.
“FARKLILIKLARLA BARIŞMALIYIZ”
“Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde de belirtildiği üzere hiç bir çocuk farklılığı nedeniyle eğitim hakkından mahrum bırakılamaz” diyen Manisa İl Engelli Meclis Başkanı Ayşe Gerentepe açıklamasına şöyle devam etti: “Çocuğun eğitimi, meslek etiğinden uzak eğitimcilerin keyfi ve önyargılı tutumlarıyla engellenemez. Engellilik insan çeşitliliğinin bir parçasıdır; bir arada yaşama kültürünü benimsememiş bir veli talep ediyor diye, hiçbir çocuğun okulu değiştirilemez. Bu, çocukların insan haklarının ihlalidir. Ailesi bile olsa hiç kimse, çocuklara ayrımcı fikirler aşılayamaz. Kimsenin vicdanına seslenmiyoruz. Ayrıcalık istemiyoruz. Engellenmek, ayrımcılığa uğramak, nefret dilinin hedefinde olmak istemiyoruz. Birleşmiş Milletler’de Türkiye Cumhuriyeti olarak taraf olduğumuz Engelli Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’nden doğan yükümlülüklerin kamu idaresi tarafından yerine getirilmesinin Anayasal zorunluluk olduğunu hatırlatıyoruz. Bu sözleşmelerde ırk, kültürel yapı ve fiziksel farklılıklara bakılmaksızın yaşama hakkı garanti altına alınıyor. Bu olay gündemden düşmeden: okullarda engellilikle ilgili farkındalık çalışmaları yapılmalı, keyfi davranışlarda bulunan yetkililere daha sıkı yaptırımlar uygulanmalı, zeka testi gibi ayrımcı projeler uygulanmadan geri çekilmeli, medyadaki ayrımcı dil düzeltilmelidir. Unutulmamalı ki: eşit, erişilebilir ve engelsiz bir yaşam önyargılarla mümkün değildir. Farklılıklarla barışmak, çeşitliliği zenginlik olarak görmek her toplum için ilerleticidir”.
Yorum Yazın