Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde 130 bin dekarlık alanda zeytin hasadına sayılı günler kala çiftçiler karşılaştıkları manzara karşısında endişeli. Mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıkların yanında havaların yağışsız seyretmesi nedeniyle zeytinler dalında buruşmaya başladı. Bazı bölgelerde yüzde 50’ye yakın ürün kaybı bulunduğunu söyleyen Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, “Küresel ısınma nedeniyle ürün kaybı çok fazla” dedi.
Zeytin üretiminde önemli bir yere sahip olan Manisa’da gerek hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi gerekse yağmurların gelmeyişi zeytin üreticisini endişelendirdi. Hasadına sayılı günler kala ağaçtaki zeytinler susuzluk nedeniyle buruşmaya başladı. Özellikle sofralık zeytin üretiminin önemli merkezleri arasında yer alan Saruhanlı’da zeytinlerdeki buruşmalar devam ederse sofralık zeytinler yağlık olarak ayrılmaya başlanacak. Yaklaşık 130 bin dekar arazide zeytin tarımı yapılan Saruhanlı ilçesinde ağaçlardaki zeytinler yerlere dökülmeye başladı. Sulama imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle her geçen gün artan buruşmaların bu yıl rekoltede önemli bir kayıp yaşatacağı tahmin ediliyor.
“Küresel ısınma nedeniyle ürün kaybı çok fazla”
Küresel ısınmanın etkilerinin görülmeye başlandığını belirten Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kuraklığın etkilerini tüm meyvelerde görüyoruz. Buğdaydan başlayarak sonrasında üzümde, şimdi de zeytinde görüyoruz. Küresel ısınma nedeniyle ürün kaybı çok fazla. İlçemizde 130 bin dekara yakın zeytin arazisi bulunmakta. Bunların da birçoğu kırsal olan bölgelerde. Kırsalda olduğundan dolayı bu sene yağmur da yağmayınca, devletimizden de bu sondaj kuyularıyla ilgili bir yasak gelince çiftçimiz ürününü sulayamadı. Sulamayınca da bir endüstri ürünü olan zeytinde çok büyük bir ürün kaybı yaşandı” dedi.
“Bu yıl zeytinde yüzde 50’ye yakın ürün kaybı yaşandı”
Geçmiş yıllara göre yüzde 50’ye varan ürün kaybı yaşandığını belirten Okur, “Geçmiş yıllara göre değerlendirdiğimizde bu yıl zeytinde yüzde 50’ye yakın ürün kaybı yaşandı. Bu da ülke ekonomisi için çok büyük bir kayıptır. Zeytin buruştu. Yağmurdan su almak zorunda. O da bir canlı sonuçta. Sulanmadığında ürüne suyu gönderemediği zaman taneler buruşacak. Bu da ürün kaybına neden olacak. Şu anda yerlere dökülmeler de başladı. Bu da çok tehlikeli bir durum. Şu anda zeytin hasadı yapan arkadaşlarla görüştüğümüzde ürünlerinin çok çok eksik olduğunu duymaktayız. Bu da bizi endişeye sürüklüyor” ifadelerini kullandı.
Kuraklığın önüne geçmek için tedbirler alınması gerektiğini belirten Okur, “Şu an zeytin yağının kilogramı 30-35 lira. Eğer ki bu dönem zeytin yağını tam manasıyla çıkaramazsak bu zeytin yağının 45 liradan aşağı olacağını düşünmüyorum. Bu yıl zaten ‘yok’ yılı. Bu yıl ilçemizde ben kendim de zeytincilik yapıyorum. 30-40 dönüm araziden bu yıl 4 ton zeytin alamam. Kuraklığın bir an önce önlemlerini almamız gerekiyor. Devletimizin bu kırsal arazilerde kapalı sulama sistemiyle bize destek olması, dekar bazında belirli bir fiyat biçerek kapalı sulama sistemine dahil edilmek istiyoruz. Çünkü biz üreticiyiz, üretmek zorundayız. Biz üretmezsek bu ürünü kimse çıkaramaz” diye konuştu.
Geçtiğimiz yıllardan da zeytin stokunun bulunmadığını sözlerine ekleyen Okur, “Geçen seneden elimizde stok da yok. Arz talep meselesi. Karşılanamadığı zaman ihracatı etkiler. Hem zeytinde hem de çiğ zeytinde ihracat bazında çok etkileri olacağını düşünüyorum” dedi.
Yorum Yazın