Mustafa Pala

Mustafa Pala

Mail: pala.mustafa@gmail.com

ANNELER GÜNÜ


Anneler günü kutlamaları yine telefonla yapılacak. Anneler çocuklarından telefon beklerken oğullar kızlar telefonlara sarılacak. Korona nedeniyle o eskiden bildiğimiz kucaklaşmalar sarılmalar ziyaretler olmayacak. 

Anneler Günü’nde annesi sağ olanlar gider elini öperdi. Annelerimiz için, sevgi gülleri açardı yüreğimizde. Çiçekler alınır annelere koşullurdu.

Anneler günü, kentimizde bilinenin dışında kutlanabilir mi diye düşünüyorum zamanlar oldu. Anneler Günü Manisa’da daha farklı biçimde kutlanmalı diye çok yazdım. Manisa’da yapacağımız farklı bir uygulamanın, tüm illerden daha çok Manisa’ya yakışacağını düşünüyorum. Bunun bir tek nedeni var. Bu da, kentimizin büyük analarla anılmasıdır. İşte size bereketin ve doğurganlığın simgesi Kybele. İşte size, öldürülen çocukları için ağlayan Niobe ve işte size, Mesir gibi köklü bir geleneği başlatan Hafsa Sultan, bu büyük analar, Anneler Günü’nü farklı kutlamamız ve kentimizin bu farklı yönünü ortaya koymamız için büyük bir olanak yaratıyor. Kentimizin adına espri olarak ayrı bir anlam yüklemek istiyorum. Sadece espri olarak alın lütfen çünkü gerçek değil benim yakıştırmam sadece. Bunu söyleyince gerçekmiş gibi algılayıp anlatanların olduğunu gördüm. Dediğim gibi sadece espri. “Ma” ana demek, “Nisa” kadın demek. MANİSA için ana kadın tanımlaması yapılabilir. Manisa yukarıda saydığım gibi kadınlarıyla ünlü bir kent, kadınlar kenti Manisa…

Doğurganlığın ve bereketin simgesi olan Kybele adına yapılmış olan Akpınar’daki kaya yontusunun çevre düzenlemesi ve yolu mutlaka yapılmalı ve her Anneler Günü’nde önünde düzenlenecek sade bir törenle anılmalı.

Kybele ve Niobe çevre düzenlemelerinin geciktirmeden acilen yapılması gerekiyor. Kentimize gelen yabancıların önce Kybele’yi ve ardından da Niobe’yi sorduklarını biliyoruz. Evet, önce Kybele ve Niobe soruluyor. Üzülerek belirteyim ki, ikisinin de çevresi olması gerektiği gibi değil.

Biz yine Anneler Günü’ne dönelim. Alışageldiğimiz "Anneler Günü" anlamında olmasa da anneler için yapılan kutlamalar Sümerlere dek dayandırılabilir. Matriyarkal (anaerkil) düzenin hüküm sürdüğü tarihin ilkçağlarından bu yana Kybele, Rhea ve daha birçok yerel ve dönemsel isimlerle analık, doğurganlık niteliğiyle ön plana çıkmış ve doğanın uyandığı, yeniden doğduğu bahar mevsimi ile özdeşleşmiştir. Anaerkil düzenin yerleşmeye başlaması zaman zaman kutlamaların içeriğinin ve şeklinin değişmesine ve hatta bazı dönemlerde gizli olarak yapılmasına sebep olmuşsa da kesintiye uğratamamış; her bahar coşkulu kutlamalar ve sunularla bir gelenek halini alarak binlerce yıl kesintisiz olarak sürmüştür.

Anneler Günü’yle ilgili ilk resmi kutlama önerisi, Amerika'da 1872 yılında Julia Ward Howe tarafından barışa adanan bir gün olarak geldi. Ve ilk kez Boston'da bir yürüyüş düzenlenerek kutlandı.1907 yılında Philadelphia'da Ana Jarvis, annesinin ölüm yıldönümü olan Mayıs ayının ikinci pazarının Anneler Günü olarak kutlanması için bir kampanya başlattı. Bir sene sonra Philadelphia'da kutlanan Anneler Günü Ana Jarvis'in izleyenleri tarafından politikacılara, işadamlarına ulaştırılarak ulusal olarak kutlanması sağlandı.

1914 yılında ABD başkanı Wilson tarafından resmi bir açıklamayla Mayıs ayının ikinci pazarı Anneler Günü olarak duyuruldu.

Böylece Mezopotamya ve Anadolu uygarlıklarının binlerce yıl önce başlattığı gelenek 20. yüzyılın başından itibaren dünya çapında kabul görmüş oldu.

Keşke annem yaşıyor olsaydı da elini öpüp onu kucaklayabilseydim. Tüm annelerin Anneler Günü Kutlu Olsun.

Facebook Yorum

Yorum Yazın