Yakılan yıkılan Atatürk heykellerini, gönderinden indirilen bayrağımızı görüpte üzülmeyen yoktur sanırım. Yaşadıklarımız bu ülkeyi sevenleri kaygılandırıyor.
Sınırlarımızın dışında savaş, içinde terör var.
"Yurtta barış, Dünyada barış" diyen Atatürk'ü düşünüyorum.
Köhnemiş bir impartorluktan, genç bir Cumhuriyet kuran Atatürk'ü düşünüyorum.
Çağdaşı olan tüm liderler unutulmuşken, sevgisi yüreğimizde yaşayan, söyledikleri yolumuzu aydınlatan Atatürk'ü düşünüyorum.
Atatürk'ü hedef alanların gerçek hedefi ülkemizi parçalamaktır bunu görüyorum ve biliyorum.
Atatürk'ü sevenlere sesleniyorum.
"Atam İzindeyiz." demek yerine, "Atam Yolundayız." demeliyiz diyorum.
İzinde olmanın sınırları belliyken, yolunda olmanın sınırları değişime ve gelişmeye açıktır. Atatürkçü olmak, izinde olmayı ve kalmayı değil, Atatürk'ü, Atatürk'ün gösterdiği yolda aşmayı, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşıp aşmayı gerektirir.
Atatürk yaşadığı dönemde, bilmemiz görmemiz ve önemsememiz gereken izler bırakmıştır elbet. Ancak gösterdiği yol bıraktığı izlerin de ötesindedir. İz varılmış ulaşılmış olanı, yol varılacak olanı ifade eder. Bizi çağdaş uygarlığa ulaştıracak olan, varılan değil, varılacak olandır. Bu nedenle "İzindeyiz" yerine "Yolundayız" demeliyiz.
Atatürk Yolu, bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yoldur. Yürümemiz gereken, ülkemizi hatta tüm Dünyayı aydınlığa çıkaracak yol bu yoldur.
Aatürk'ü farklı yapan, lider yapan, önder yapan, büyük yapan, sevgisini yüreğimizde yaşatan, bize bilimin aydınlattığı çağdaş uygarnlık yolunu göstermiş olmasıdır.
Atatürk'ün heykellerinin yakılıp yıkılması, gösterdiği yolun kapatılmak istenmesi, bu ülkenin birliğinden bütünlüğünden ve çağdaş uygarlık yolunda gelişip güçlenmesinden yana olanların yüreğini burkuyor. Aatürk'e dil uzatmak, yaptıklarını küçümüsemek ve kötülemek, "Yurtta Barış, Dünyada Barış" istemeyenlerden ve ülkemizin bölününmesini parçalanmasını, güçsüzleşmesini isteyenlerden başka kimsenin işine yaramaz.
Her başımız dara düştüğünde Atatürk'ün Söylevini yeniden okumalıyız. Bize gösterdiği bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunun neresinde olduğumuz sorgulamalıyız.
Atatürkçü olmak, barıştan yana olmaktır. Atatürkçü olmak, birliği bütünlüğü savunmak, kurduğu çumhuriyete sahip çıkmak ve güçlendirmektir.
Hep birlikte "Yolundayız Atam" diyebiliyorsak, hep birlikte yurtta ve dünyada barışı savunabiliyorsak ve bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunda ilerleyebiliyorsak bu sadece bizim değil tüm dünyanın yararınadır.
Atatürk'ün Gençliğe Söylevini bir kez daha okuyun ve okutun.
Eğer, Türküm ve Atatürkçüyüm demek giderek zorlaşıyorsa, bilin ki, çözüm Atatürk'tür.
Çözüm, Bilimin aydınlattığı Atatürk yolunda kalmak ve bu yolda ilerlemektir.
Yolundayız Atam...
Sınırlarımızın dışında savaş, içinde terör var.
"Yurtta barış, Dünyada barış" diyen Atatürk'ü düşünüyorum.
Köhnemiş bir impartorluktan, genç bir Cumhuriyet kuran Atatürk'ü düşünüyorum.
Çağdaşı olan tüm liderler unutulmuşken, sevgisi yüreğimizde yaşayan, söyledikleri yolumuzu aydınlatan Atatürk'ü düşünüyorum.
Atatürk'ü hedef alanların gerçek hedefi ülkemizi parçalamaktır bunu görüyorum ve biliyorum.
Atatürk'ü sevenlere sesleniyorum.
"Atam İzindeyiz." demek yerine, "Atam Yolundayız." demeliyiz diyorum.
İzinde olmanın sınırları belliyken, yolunda olmanın sınırları değişime ve gelişmeye açıktır. Atatürkçü olmak, izinde olmayı ve kalmayı değil, Atatürk'ü, Atatürk'ün gösterdiği yolda aşmayı, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşıp aşmayı gerektirir.
Atatürk yaşadığı dönemde, bilmemiz görmemiz ve önemsememiz gereken izler bırakmıştır elbet. Ancak gösterdiği yol bıraktığı izlerin de ötesindedir. İz varılmış ulaşılmış olanı, yol varılacak olanı ifade eder. Bizi çağdaş uygarlığa ulaştıracak olan, varılan değil, varılacak olandır. Bu nedenle "İzindeyiz" yerine "Yolundayız" demeliyiz.
Atatürk Yolu, bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yoldur. Yürümemiz gereken, ülkemizi hatta tüm Dünyayı aydınlığa çıkaracak yol bu yoldur.
Aatürk'ü farklı yapan, lider yapan, önder yapan, büyük yapan, sevgisini yüreğimizde yaşatan, bize bilimin aydınlattığı çağdaş uygarnlık yolunu göstermiş olmasıdır.
Atatürk'ün heykellerinin yakılıp yıkılması, gösterdiği yolun kapatılmak istenmesi, bu ülkenin birliğinden bütünlüğünden ve çağdaş uygarlık yolunda gelişip güçlenmesinden yana olanların yüreğini burkuyor. Aatürk'e dil uzatmak, yaptıklarını küçümüsemek ve kötülemek, "Yurtta Barış, Dünyada Barış" istemeyenlerden ve ülkemizin bölününmesini parçalanmasını, güçsüzleşmesini isteyenlerden başka kimsenin işine yaramaz.
Her başımız dara düştüğünde Atatürk'ün Söylevini yeniden okumalıyız. Bize gösterdiği bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunun neresinde olduğumuz sorgulamalıyız.
Atatürkçü olmak, barıştan yana olmaktır. Atatürkçü olmak, birliği bütünlüğü savunmak, kurduğu çumhuriyete sahip çıkmak ve güçlendirmektir.
Hep birlikte "Yolundayız Atam" diyebiliyorsak, hep birlikte yurtta ve dünyada barışı savunabiliyorsak ve bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunda ilerleyebiliyorsak bu sadece bizim değil tüm dünyanın yararınadır.
Atatürk'ün Gençliğe Söylevini bir kez daha okuyun ve okutun.
Eğer, Türküm ve Atatürkçüyüm demek giderek zorlaşıyorsa, bilin ki, çözüm Atatürk'tür.
Çözüm, Bilimin aydınlattığı Atatürk yolunda kalmak ve bu yolda ilerlemektir.
Yolundayız Atam...
Facebook Yorum
Yorum Yazın