Ne cok benziyoruz birbirimize ve ne kadar gariptir ki benzeyen taraflarimiz kadar ne cok ayrisan yonlerimiz var. Ayni cografyalarda, ayni gokyuzunu, ayni atmosferi paylasiyoruz. Ama ne kadar farkli izlenimlere sahibiz.Ayni yollari yuruyup, ayni olaylara taniklik edip, birbirine hic benzemeyen hikayeler anlatiyoruz. Ayni manzaraya bakip, bambaska seyler göruyoruz. Birazdan bahsedecegim izlenimler de kuskusuz bana gore olani. Bir baskasi ayni guzergah ve anlardan gecse eminim o da kendine gore olani anlatir.
Ardi ardina birkac ulke gördüm son zamanlarda. Bircok insanla tanisip, kisa da olsa hayata baktiklari pencereye taniklik etme imkani buldum. Her yolcunun izlenimleri kendisine goredir. Son haftalardan geriye ne kaldi diye sorarsaniz, cok sey anlatabilirim kuskusuz. Insan olma paydasinda ortakliklara sahip olmamiza ragmen, etrafimizi olusturan cevre yasama bakis acimizi, tutumlarimizi, aliskanliklarimizi belirliyor. Yillar önce Ekvator universitesi mimarlik fakultesindeki bir hocadan Feng shui dersleri almistim. Demisti ki; Biz mekanlari sekillendirdigimizi saniyoruz. Oysa ki yasadigimiz sehirler ve mekanlar bizi sekillendiriyor…Gercekten de oyle…
Ne gördün derseniz eger; Kendine guvenen, rahat, yarin kaygisi olmayan insanlar. Ucsuz bucaksiz bakimli tarlalar, cayirlar, ormanlar… Mutlu hayvanlar, cocuklarina kendi uzantilari gibi degil de ozgur birer birey gibi davranan pedogojik tutumlu ebeveynler, korunan ve gozetilen haklar, herkes icin ayni sekilde isleyen kurallar, etnik kokenine ve ait oldugu kulture bakilmaksizin verilen deger. Dogaya, sanata, tarihe, bilime sahip cikilmasi, korunmasi, deger verilmesi. Ekolojik dengenin korunmasi ve dogal enerji kaynaklarinin kullaniliyor olmasi.
Calisan herkesin, diledigi kadar kariyer yapabilmesinin desteklenmesi. Gelismek ve ilerlemek icin her turlu egitim imkaninin olmasi. Kisinin bilgisinin ve urettiginin önemsenmesi. Aciklik, onyargisizlik, toplum yararina calisan kisilerin ayrica yuceltilmesi ve STK`larda yer almanin arti deger olusu. Hatta is basvurularinda gonullu calismalar yapan kisilerin oncelige alinmasi….
Arkadasimin aktardigi, cok etkilendigim minicik bir olay anlatmak istiyorum: Sokakta kavga eden bir erkek ve kadinin yanina on bes dakika sonra polis gelir. Kadina sorarlar polisler: Seni rahatsiz mi ediyor? Kadin: Hayir sadece tartisiyoruz. Polis:Seni guvenli bir yere birakalim mi, Adami uzaklastiralim mi…? Kadin: Sadece benden uzaklastirin yeterli . Bunun uzerine adam oradan uzaklastirilir. (Guvenlik nedeni ile Ingiltere`de heryer kamera ile izlenmekte ve olaylara aninda mudahale edilmekte)
Ayrica dikkatimi ceken bir baska sey ise saglikli ve mutlu yaslilar. Pembe, eflatun sacli, takisi makyaji yerinde gulumser nineler, canli enerjik dedeler. Hatta torununu sevmek icin bir saat bisikletle gelip, torunu ile vakit gecirip ayni yolu bisikletle bir saatte donen doksan bes yasindaki nineye hayretler icinde kaldim.
Bir de Balik tutmak icin bir ehliyete sahip olunmasi gerektigi, belirlenen yerden sadece bir balik tutma hakkina sahip olundugu ve onun da parasinin odenmesi gerektigi de bana ilginc gelen bir baska konu oldu. Tabi bu yontem avcilik ile ilgili tum alanlarda gecerli…
Tabi ki bu kucuk yaziya sigdiramayacagim bircok duygu, tad, izlenim de var… Onlari da bir baska sefere birakalim
Emel Eva Tokuyan
Facebook Yorum
Yorum Yazın