Mustafa Pala

Mustafa Pala

Mail: pala.mustafa@gmail.com

DEMOKRASİ


At yarışında kazanacak atı belirlemeye çalışır ve o ata oynamak isteriz. Seçimlerde isi kazanmasını istediğimiz partiye oy veririz. Ata yarışı ile seçimi birbirine karıştırmayalım. Sandığa gidin ve kazanmasını istediğiniz partiye oyunuzu veriniz.

 

Seçimler, demokrasilerin gelişmişlik düzeyinin önde gelen ölçütüdür. Ülkeler seçimlerini bayram coşkusu içinde yapabiliyorlarsa, kaybedenler kazananları kutlayıp görevlerini huzur içinde devredebiliyorlarsa o ülkede demokrasi gelişmiş demektir.  Gelişmiş demokrasilerde çalınan oylardan yanlış oy sayımlarından söz edilmez. Eğer cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmak istiyorsak, demokrasiyi tüm kurum kuruluş ve kurallarıyla işletmeliyiz, bunun için Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları’nı yeniden düzenlemeliyiz. Katılım olmadan atılım olmuyor. Bunun için katılımcı demokrasiyi işler duruma getirmeliyiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni etkin duruma getirmeliyiz.


Kuvvetler ayrımını kesin çizgileriyle belirlemeden demokrasi olmaz.


Liderin önemli olduğunu biliyoruz. Demokrasilerde liderin her şey olmadığını da bilmeliyiz. Gelişmiş Demokrasilerde “dediğim dedik, çaldığım düdük” tarzı her şeyi belirleyen, varlığını “seç beni seçeyim seni” anlayışı içinde sürdüren liderler olmaz. Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Atatürk, savaş yıllarında bile meclisin kapısını açık tutmuş meclisi hep öne çıkarmıştır. Atatürk adını ve anısını yüreğimizde yaşatıyorsak, bunun temel nedeni ulusal kurtuluş savaşımızın öncüsü olması yanında, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurması, “yurtta barış, dünyada barış” demesi ve ulusuna çağdaş uygarlık yolunu göstermesidir. Atatürk’ün yüreğinde kin ve nefret yoktu sevgi vardı.

 

Seçime katılan tüm siyasi partilerin adayları liderler tarafından belirlendi. Biz önümüze konulan listeye oy vermek zorundayız. Adayları belirleme ve tercihli oy kullanma hakkımız yok. Demokrasimiz için nasıl gelişmiş demokrasi diyebiliriz ki…

 

Siyasi Parti liderleri bir araya gelemiyor. Ülkenin temel sorunlarını belirleyip birlikte çözüm üretemiyorlar. Cenaze törenlerinde bile tokalaşmıyorlar. Böyle bir durumda, barış kardeşlik dayanışma huzur söylemleri havada kalıyor.

 

Demokrasimizi diğer ülkelerin demokrasileri ile karşılaştırdığımızda, ülkemizdeki demokrasi için gelişmiş demokrasi diyemeyiz. Demokrasimizi geliştirmek ilgili yasaları çıkarmak için uzlaşma kültürü olan, özgür düşünebilen milletvekillerine ihtiyacımız var. Liderlerin değil halkın kendi özgür iradesi ile belirleyip seçtiği milletvekillerine ihtiyaç var.

 

Siyasi partilerin genel başkanları ve cumhurbaşkanı adayları atışmayı sürdürüyorlar. Hiçbir siyasi parti genel başkanının özeleştiri yaptığını görmüyoruz. Parti liderlerimiz başarılı olduklarını söylüyorlar hep. Ancak  biz halk olarak sanırım siyasetteki başarıyı siyasetin dışında kalanlar olarak pek anlayamıyoruz!. Olanları seyirlik oyun gibi izliyoruz.  

Her seçimin sonunda, kaybedenler de olur kazananlarda olur. Seçim yönetecek olanları belirlemek için yapılır. Benim bir yurttaş olarak tekbir dileğim, tek bir arzum var: Kaybedenler, büyük bir olgunlukla görevlerini yeni seçilenlere devretsinler. Görev devirleri iyi dileklerle ve çiçeklerle yapılsınlar, bunun barışa kardeşliğe dayanışmaya ve huzura büyük katkısı olacaktır… Bunu bu milletten esirgemeyin ne olur. Kaybedenler, kazananları kutlamayı öğrenin ne olur…

 

 

Facebook Yorum

Yorum Yazın