Manisa'nın ulu çınarı, halk bilgesi, önceki belediye başkanlarımızdan, Manisa Birlik`in kurucu başkanı, değerli dostum ağabeyim M.Ertuğrul Dayıoğlu`nu 29 Şubat 2016 Pazartesi günü yitirdik. Acımız çok büyük.
Dayıoğlu için, 1 Mart 2016 Pazartesi günü Hatuniye'de yapılan törenin öncesinde iki ayrı tören daha yapıldı. İlk tören, saat 10.30'da Avukat olarak sıkça girip çıktığı Manisa Adliyesi önünde, ikinci tören 11.30'da iki dönem belediye başkanlığı yaptığı Manisa Büyükşehir Binası önünde yapıldı. Bu törenler için Manisa Barosu Başkanı Sayın Ali Arslan'ı ikinci tören için de Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cengiz Ergün'ü yürekten kutluyorum.
Dayıoğlu'nun eşi Sayın Hesna Aydinç Dayıoğlu'nun çocukları-torunları, Dayıoğlu'nun kardeşi Çetin ve ailesi, Hesna Hanımın kardeşleri-eşleri, çocukları tamtekmil Hesna Hanımın yanındaydılar. Örnek bir aile dayanışması gösterdiler.
O büyük insanı, Dayıoğlu'nu ben her zaman öğretmenim gibi gördüm. Kendisinden hayata dair çok şey öğrendim. O çocukla çocuk, büyükle büyük olmayı başaran birisiydi. Çocukları çok severdi. Cebinde, karşılaştığı çocuklara vereceği şeker bulunurdu her zaman. Her düşünceden insanla ilişki kurabilirdi. Hatuniye Camisi'nin bahçesine baktım da, her düşünceden her yaştan insan Dayıoğlu için gelmişti oraya. Herkesin sevgisini kazanabilmek hiç de kolay bir iş değil. Dayıoğlu farkı bu işte...
1986 yılında kendisine gittim. Yeni Manisa'yı kurma düşüncelerimi anlattım. 1987 yılında Manisa Birlik'i beraber kurduk. Manisa Birlik'in kuruluş çalışmaları sonrasında, kendisini Sayın Murat Karayalçın'la ve bir çok kooperatifçiyle tanıştırdım. Prof. Dr. Cevat Geray'ı, Ruşen Keleş'i, Ahmet Taner Kışlalı'yı hatta Aziz Nesin'i birlikte olduğumuz toplantılarda tanıdı. Tanıştırdığım kişiler Dayıoğlu'nu çok sevdiler. Her karşılaştığımızda hemen O'nu sordular. O, O'nu tanıyan her kişinin gönlünde taht kurmayı başaran birisiydi. Bir çok kişi Ankara'dan İstanbul'dan arayıp başsağlığı dileklerini iletti.
Türk Kent olarak, ilkbahar ve sonbanar seminerleri düzenlerdik. Bu seminerlerin değişmez konuğu M. Ertuğru Dayıoğlu olurdu. 3-4 gün süren seminerlerde bir akşamı Dayıoğlu ve bana ayırırlardı. İkimiz "Serbest Atış" programı yapardık. Doğaçlamalar yapardık birlikte. Dayıoğlu'nun anlattıkları o seminerlerle Anadolu'nun tüm illerine taşınırdı. O sadece Manisa'nın değil, Türkiye'nin de tanıdığı bir kişiydi.
Birlikte çalıştığımız yıllar huzurlu, mutlu ve verimli yıllardı. Dostluğumuz pazara kadar değil mezara kadar sürsün derdik. Hep dost kaldık. Tartıştığımız zamanlar da olurdu bazen. Ancak dargınlığımız bir sigara içimi kadar sürmezdi... Tartıştıktan bir iki saat sonra ya o beni arar ya ben onu arardım...
Şimdi sensizlik bize çok zor gelecek... Seni şimdiden özlemeye başladık. Seni sevenler olarak adını ve anını yaşatmayı görev sayacağız. Seni hiç unutmayacağız. Bugün saat 10.00'da Radyo Hiraş'ta Manisa'da Yaşam Programında seni yürekten sevdiğini bildiğim Sayın Rıfat Uygur'la birlikte seni anlatacağız Manisalı dinleyicilerimize...
Dayıoğlu için, 1 Mart 2016 Pazartesi günü Hatuniye'de yapılan törenin öncesinde iki ayrı tören daha yapıldı. İlk tören, saat 10.30'da Avukat olarak sıkça girip çıktığı Manisa Adliyesi önünde, ikinci tören 11.30'da iki dönem belediye başkanlığı yaptığı Manisa Büyükşehir Binası önünde yapıldı. Bu törenler için Manisa Barosu Başkanı Sayın Ali Arslan'ı ikinci tören için de Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cengiz Ergün'ü yürekten kutluyorum.
Dayıoğlu'nun eşi Sayın Hesna Aydinç Dayıoğlu'nun çocukları-torunları, Dayıoğlu'nun kardeşi Çetin ve ailesi, Hesna Hanımın kardeşleri-eşleri, çocukları tamtekmil Hesna Hanımın yanındaydılar. Örnek bir aile dayanışması gösterdiler.
O büyük insanı, Dayıoğlu'nu ben her zaman öğretmenim gibi gördüm. Kendisinden hayata dair çok şey öğrendim. O çocukla çocuk, büyükle büyük olmayı başaran birisiydi. Çocukları çok severdi. Cebinde, karşılaştığı çocuklara vereceği şeker bulunurdu her zaman. Her düşünceden insanla ilişki kurabilirdi. Hatuniye Camisi'nin bahçesine baktım da, her düşünceden her yaştan insan Dayıoğlu için gelmişti oraya. Herkesin sevgisini kazanabilmek hiç de kolay bir iş değil. Dayıoğlu farkı bu işte...
1986 yılında kendisine gittim. Yeni Manisa'yı kurma düşüncelerimi anlattım. 1987 yılında Manisa Birlik'i beraber kurduk. Manisa Birlik'in kuruluş çalışmaları sonrasında, kendisini Sayın Murat Karayalçın'la ve bir çok kooperatifçiyle tanıştırdım. Prof. Dr. Cevat Geray'ı, Ruşen Keleş'i, Ahmet Taner Kışlalı'yı hatta Aziz Nesin'i birlikte olduğumuz toplantılarda tanıdı. Tanıştırdığım kişiler Dayıoğlu'nu çok sevdiler. Her karşılaştığımızda hemen O'nu sordular. O, O'nu tanıyan her kişinin gönlünde taht kurmayı başaran birisiydi. Bir çok kişi Ankara'dan İstanbul'dan arayıp başsağlığı dileklerini iletti.
Türk Kent olarak, ilkbahar ve sonbanar seminerleri düzenlerdik. Bu seminerlerin değişmez konuğu M. Ertuğru Dayıoğlu olurdu. 3-4 gün süren seminerlerde bir akşamı Dayıoğlu ve bana ayırırlardı. İkimiz "Serbest Atış" programı yapardık. Doğaçlamalar yapardık birlikte. Dayıoğlu'nun anlattıkları o seminerlerle Anadolu'nun tüm illerine taşınırdı. O sadece Manisa'nın değil, Türkiye'nin de tanıdığı bir kişiydi.
Birlikte çalıştığımız yıllar huzurlu, mutlu ve verimli yıllardı. Dostluğumuz pazara kadar değil mezara kadar sürsün derdik. Hep dost kaldık. Tartıştığımız zamanlar da olurdu bazen. Ancak dargınlığımız bir sigara içimi kadar sürmezdi... Tartıştıktan bir iki saat sonra ya o beni arar ya ben onu arardım...
Şimdi sensizlik bize çok zor gelecek... Seni şimdiden özlemeye başladık. Seni sevenler olarak adını ve anını yaşatmayı görev sayacağız. Seni hiç unutmayacağız. Bugün saat 10.00'da Radyo Hiraş'ta Manisa'da Yaşam Programında seni yürekten sevdiğini bildiğim Sayın Rıfat Uygur'la birlikte seni anlatacağız Manisalı dinleyicilerimize...
Facebook Yorum
Yorum Yazın