Günleri ağaç dikmekle, diktiği ağaçları bakmakla geçmiş.
Kentimiz Yeşil Manisa olarak anılmış onun sayesinde.
Anıtlarını yapmışız, adına kitaplar şiirler yazmışız.
Adını ve anısını yaşatmaya çalışıyoruz.
31 Mayıs Manisalılar olarak önemsediğimiz bir gün.
31 Mayıs’ta Manisa Tarzanı ve Çevre Günleri etkinlikleri yapılıyor.
Etkinlikler anlamlı bir günde başlayıp, yine anlamlı bir günde 5 Mayıs Dünya Çevre Günü’nde tamamlanıyor.
Bugün amacım, Manisa Tarzanı’mızı ve Çevre Günleri’ni anlatmak değil elbet.
Amacım, “Etkinliklere daha fazla katılımı nasıl sağlarız?”, “Salonları nasıl doldurabiliriz?”
“Salonlarda ve alanlarda nasıl çoğalabiliriz?” sorularına yanıt aramak.
Hep beraber düşünelim.
Gerçekten, salonlarda ve meydanlarda nasıl çoğalabiliriz?
Giderek yalnızlaşıyoruz.
Sivil Topum Kuruluşları güç yitiriyor.
Toplantılarda salonlar boş kalıyor.
Kimse neden salonlar boş kalıyor sorusuna yanıt aramıyor.
Salonların boşluğu alışılmış bir çaresizlik olmuş sanki.
Sevgili Manisalılar, gelin salonları dolduralım. Gelin, çoğalmanın coşkusunu yaşayalım.
Gelin konuşalım. Gelin düşüncelerimizi paylaşalım. Gelin sorunların değil çözümlerin parçası olalım.
31 Mayıs-5 Haziran Manisa Tarzanı'nı Anma ve Çevre Günleri için nasıl bir program yapılmış henüz bilemiyorum.
Gelin kentimizin adı güzelliklerle, yeni projelerle, yeni düşüncelerle, yeni girişimlerle duyulsun. Gelin kentimizde örnek olsun, örnek alınsın. Gelin, Manisa Tarzanı'nın adını ve anısını yaşatalım.
Manisa’da salonları ve meydanları doldurmayı başardığımızda, güzelliklere giden yolu da açmış oluruz. Güzelliklere giden yol birliktelikten geçer. Barıştan, kardeşlikten, dayanışmadan geçer.
Yardımınız olmadan salonları dolduramayız. Katılmazsanız bir eksik kalırız. Katılın bir fazla olalım.
Manisa Tarzanı'nın üç adet anıtının yapımını sağladım. Manisa Tarzanı filmi yaptığım uzun çalımaların ardından gerçekleşti.
Kime tarzan denilir, sorusuna yanıt aradım ve kısa bir tanımlama yaptım. ES GEÇİLENİ İŞ EDİNEN KİŞİYE TARZAN DENİLİR. Manisa'da ağaçlandırmanın ve yeşillendirmenin es geçildiği bir dönemde Bahçıvan yamağı Ahmettin Carlak bunu iş edinmiş ve Manisa Tarzanı olarak ünlenmiş. O kadar çok es geçilen iş var ki, bu es geçilen işleri birileri çıkıp iş edindiklerinde o işin tarzanı olurlar...
Manisa’yı ve Manisalıları çok seviyorum. Sevgi güzeldir, hoştur da insana sorumluluklar yükler.
Kentimizi seviyorsak, kentimiz için çalışmalıyız. Gelin bunu 31 Mayıs’ta salonları doldurarak gösterelim.
Bir kez daha tekrarlıyorum, salonun dolması için düşüncelerinize ve desteğinize ihtiyacımız var. Gelin konuşalım. Yerinizi söyleyin biz gelelim. Ya da yeni iletişim tekniklerini kullanalım, sosyal medyadan yararlanalım...
Kentimiz Yeşil Manisa olarak anılmış onun sayesinde.
Anıtlarını yapmışız, adına kitaplar şiirler yazmışız.
Adını ve anısını yaşatmaya çalışıyoruz.
31 Mayıs Manisalılar olarak önemsediğimiz bir gün.
31 Mayıs’ta Manisa Tarzanı ve Çevre Günleri etkinlikleri yapılıyor.
Etkinlikler anlamlı bir günde başlayıp, yine anlamlı bir günde 5 Mayıs Dünya Çevre Günü’nde tamamlanıyor.
Bugün amacım, Manisa Tarzanı’mızı ve Çevre Günleri’ni anlatmak değil elbet.
Amacım, “Etkinliklere daha fazla katılımı nasıl sağlarız?”, “Salonları nasıl doldurabiliriz?”
“Salonlarda ve alanlarda nasıl çoğalabiliriz?” sorularına yanıt aramak.
Hep beraber düşünelim.
Gerçekten, salonlarda ve meydanlarda nasıl çoğalabiliriz?
Giderek yalnızlaşıyoruz.
Sivil Topum Kuruluşları güç yitiriyor.
Toplantılarda salonlar boş kalıyor.
Kimse neden salonlar boş kalıyor sorusuna yanıt aramıyor.
Salonların boşluğu alışılmış bir çaresizlik olmuş sanki.
Sevgili Manisalılar, gelin salonları dolduralım. Gelin, çoğalmanın coşkusunu yaşayalım.
Gelin konuşalım. Gelin düşüncelerimizi paylaşalım. Gelin sorunların değil çözümlerin parçası olalım.
31 Mayıs-5 Haziran Manisa Tarzanı'nı Anma ve Çevre Günleri için nasıl bir program yapılmış henüz bilemiyorum.
Gelin kentimizin adı güzelliklerle, yeni projelerle, yeni düşüncelerle, yeni girişimlerle duyulsun. Gelin kentimizde örnek olsun, örnek alınsın. Gelin, Manisa Tarzanı'nın adını ve anısını yaşatalım.
Manisa’da salonları ve meydanları doldurmayı başardığımızda, güzelliklere giden yolu da açmış oluruz. Güzelliklere giden yol birliktelikten geçer. Barıştan, kardeşlikten, dayanışmadan geçer.
Yardımınız olmadan salonları dolduramayız. Katılmazsanız bir eksik kalırız. Katılın bir fazla olalım.
Manisa Tarzanı'nın üç adet anıtının yapımını sağladım. Manisa Tarzanı filmi yaptığım uzun çalımaların ardından gerçekleşti.
Kime tarzan denilir, sorusuna yanıt aradım ve kısa bir tanımlama yaptım. ES GEÇİLENİ İŞ EDİNEN KİŞİYE TARZAN DENİLİR. Manisa'da ağaçlandırmanın ve yeşillendirmenin es geçildiği bir dönemde Bahçıvan yamağı Ahmettin Carlak bunu iş edinmiş ve Manisa Tarzanı olarak ünlenmiş. O kadar çok es geçilen iş var ki, bu es geçilen işleri birileri çıkıp iş edindiklerinde o işin tarzanı olurlar...
Manisa’yı ve Manisalıları çok seviyorum. Sevgi güzeldir, hoştur da insana sorumluluklar yükler.
Kentimizi seviyorsak, kentimiz için çalışmalıyız. Gelin bunu 31 Mayıs’ta salonları doldurarak gösterelim.
Bir kez daha tekrarlıyorum, salonun dolması için düşüncelerinize ve desteğinize ihtiyacımız var. Gelin konuşalım. Yerinizi söyleyin biz gelelim. Ya da yeni iletişim tekniklerini kullanalım, sosyal medyadan yararlanalım...
Facebook Yorum
Yorum Yazın