Emel Eva Tokuyan

Emel Eva Tokuyan

Mail: emeltokuyan@gmail.com

MISIR VE OSİRİS MİTİ

Belki de bu yüzden eski yunanlılar buraya “esrarengiz, anlaşılmaz şey” anlamına gelen “Egypt” ismini uygun görmüşlerdir. Ülkeye giriş yapığınız anda ağır bir baharat kokusu ile karşılar sizi ve çıkış yapana kadar her gittiğiniz yerde eşlik eder bu koku. Piramitleri, anlamlı yüzü ile bilge bir suskunluğa sahip sfenksi, devasa tapınakları, göz kamaştırıcı Nil ile büyüler Mısır sizi.

Sonra başınızı çevirip de kent merkezi dahil, sıvasız binalar, şehrin az dışında derme çatma barınaklar, sokakta ekmek pişirenlerle, şehir merkezinde trafiği alt üst eden hayvan sürüleri, yokluk, yoksulluk içinde insanlar ile karşılaşınca sormadan edemezsiniz. Kim daha uygar? Kim daha ileride?

Mısır’da anlatılmaya değer o kadar çok şey var ki, hangisini seçsek diğerlerinin gönlü kalır: Bugünkü kullandığımız takvimin atası olan Dendera tapınağının tavanına, muhteşem bir hesaplama ile işlenmiş gökyüzü, tıp aletlerinin en ince ayrıntısına kadar işlenmiş Komombo tapınağı, Mezar olarak inşa edilmemiş olduğu anlaşılsa da tam işlevi bilinmeyen ve içinde zamanı unuttuğunuz, Orion takımyıldızının izdüşümüne göre inşa edilmiş piramitler, Krallar vadisinde duvarlara işlenmiş hayatın sırlarını anlatan “Gizli Evin Kitabı” … ve daha niceleri….

Tüm tapınaklar tavanlarına kadar resimlerle ve anlatımlarla doludur. Sanatsal incelik ve kullanılan renklerin armonisi başka dünyalara taşır sizi. Tüm duvar işlemelerinde iki ayağı da adım atar pozisyonda tasvir edilen kişilerin yanı sıra tek bacaklı resmedilen tek kişi Osiris’tir Tüm mumyalara da onun iki eli göğsünde kavuşmuş halinin şekli verilir. Osiris geçici olanı aşmış olmanın, hayatın sembolüdür Mısır’da.

 

Tüm mitoslar, semboliktir. İnsana ve hayata dair anahtarlar taşırlar içlerinde. Masalsı yapısı içinde olağan dışı bir örüntüde de olsa verdiği mesaj zamansız bir gerçekliğe sahiptir. Osiris mitosundan kısaca bahsedecek olursak; Osiris, aşağı ve yukarı yöneten adil bir kraldır. Onu kıskanan ve yönetimi ele geçirmek isteyen kardeşi Seth bir plan yapar. Osiris’in tam ölçülerine uyan ve sanat şaheseri süslemeleriyle dolu bir kutu yaptırır. Kardeşi Osiris dâhil birçok kişiyi vereceği ziyafete davet eder ve “ Bu kutuya kim tam olarak sığarsa ona hediye edeceğim” der. Birçok kişi hevesle dener kutuyu. Ancak Osiris içine girdiğinde tam olarak ona olur ve Seth’in adamları kutuyu çivileyerek, boğulmasını garantilemek için üzerine de kurşun dökerek, Nil nehrine atarlar. Osiris’in eşi İsis bu haberi aldığında kalbi acı ile dolar ve Nil nehrinde kutuyu aramak üzere yola çıkar. Papirüs bataklıklarında bir yerde bulur bulmasına ancak birçok olaydan sonra Seth duruma yine müdahale ederek Osiris’i on dört parçaya ayırıp, her bir parçasını bir başka yere saçar. Bunun üzerine İsis kız kardeşi Neftis’den yardım alarak tüm parçaları toplar ve bir araya getirir. Osiris yeniden hayata döner.* Zamanı ve döngüyü aşmış olması nedeni ile de tüm tasvirlerde tek bacaklı olarak resmedilir. O yer altına girmiş, İsis ve Neftis’in yardımı ile oradan çıkmış ve ölümsüzlüğü kazanmıştır.

Her birimiz içimizde, kalıcı olana, özlem duyarız. Döngüsel, değişken, zıtlıkların içinde gelip-gitmeyen bir şeye, daha stabil hale gelmeye, yarına kalmaya, ölümsüzlüğe… Osiris bu döngüyü kırmanın, “Hayatın” sembolüdür. Kadim Mısır’da Osiris gibi olmak bu nedenle önemlidir; geçici olana ölmek ve kalıcı olana dirilmek.  Bedelini ödemeye hazırsak eğer döngünün üzerine çıkmak ve  sonsuzluk hepimizindir.

Emel Eva Tokuyan

 

* Detayları merak edenler için: Plutarkhos “Osiris İsis”, Dr.Edouard Lambelet “Antik Mısır Tanrı ve Tanrıçaları” okunabilir.

Facebook Yorum

Yorum Yazın