Nutuk ayrıca devlet tarafından da bastırılıp öğrencilere ve halka ücretsiz dağıtılmalı bence. Cumhuriyetin kuruluş öyküsü, kaynağından, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten öğrenilmeli. Geçmişini bilmeyen toplumlar geleceğini kuramazlar.
Nutuk Türkiye Cumhuriyetinin tarihidir. Her zaman, yurttaşlarımızın başucu kitabı olacak ve bu ülkenin tarihini bilmek isteyenler tarafından okunacaktır. Nutuk’un yazarı Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Nutuk’ta 19 Mayıs 1919’dan başlayarak 1927’ye kadar olan tarih dilimi anlatılmaktadır. Bu dönem üç bölümde ele alınmıştır. Birinci bölümde Kuvay-i Milliye (Ulusal güçler) Dönemi, bu bölümde Türkiye Devleti’nin kuruluşu anlatılıyor. “Hedef, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu da tam bağımsız olmakla sağlanır. Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak durumunda kalmaktan ileriye gidemez. Türkün onuru, kendine güveni ve yetenekleri çok yüksektir. Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. Öyleyse parola bellidir: Ya bağımsızlık ya ölüm” deniliyor.
Atatürk Samsun’a çıktığı anda ülkenin genel durumu; Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu topluluk savaşta yenilmiş, koşulları çok ağır bir ateşkes imzalanmış, ulus yorgun ve bitkin bir durumdadır. Ulusu ve ülkeyi savaşa sürükleyenler yurttan kaçmış, ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmış ve alınmaktadır. Yapılacak iş ülkeyi kurtarmak ve ulus egemenliğine dayanan kayıtsız şartsız yeni bir devlet kurmak için çalışmalıyız diyen Atatürk, izlediği politikayı, karşılaştığı güçlükleri bunalımları ve çatışmaları anlatmaktadır Nutuk’ta. Bu haliyle Nutuk, sömürgeci devletlerin altında yaşayan uluslara kurtuluş yolunu gösteren bir yapıt özelliği de taşımaktadır.
İkinci bölümde Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 23 Nisan 1920’de açılışını anlatılıyor. Meclis açıldıktan sonra tüm askeri ve sivil makamların ulusun başvuracağı en yüce katın Meclis olacağını belirtiyor. Meclis savaş yıllarında bile açık tutuluyor tüm kararlar mecliste alınıyor.
Üçüncü bölümde Atatürk, 20 Ocak 1921 tarihli anayasada değişiklik yaparak birinci maddenin sonuna “Türkiye Devletinin Hükümet Biçimi Cumhuriyet’tir” cümlesinin eklendiğini ve yapılan Meclis toplantısında Anayasanın değiştirilmesi ile ilgili maddenin kabul edildiği anlatılıyor. Toplantı sonunda yasa birçok milletvekilinin “Yaşasın Cumhuriyet” söylemleri ile kabul edildi ve böylece 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmiş oldu.
Nutuk sömürge ulusların bağımsızlıklarını kazanmaya yardımcı olacak bir program niteliğindedir. Bu eser okunduğunda Türk kurtuluş savaşının bir askeri savaş olduğu kadar bir düşünce savaşı da olduğu görülmektedir. Nutuk’ta onurlu, bağımsız, çağdaş bir devlet ve toplum olarak yaşaması için yapılanlar belgeleriyle açıklamaktadır. Atatürk bu eserinde, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını, bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatıyor. Atatürk Türk gençliğine bıraktığı kutsal armağanı şu sözlerle noktalamıştır: “Bu uzun ve ayrıntılı sözlerim tarihe mal olmuş bir devrin öyküsüdür, burada ulusum için ve yarınki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek kimi noktaları belirtmiş isem kendimi mutlu sayacağım”. Nutuk, yeni Türkiye devletinin nasıl kurulduğunu merak eden tüm insanlarımızın okuması gereken bir başucu eseridir. Bundan dolayı siyasi yaşantımızda olduğu kadar, devlet felsefesinde de kullandığımız en baş eserdir.
Her yurttaşımız özellikle gençlerimiz Nutuk okumalı, özümsemeli ve hatta Ey Türk Gençliği diye başlayan bölümü ezberlemeli ezberletmelidir.
Nutuk Türkiye Cumhuriyetinin tarihidir. Her zaman, yurttaşlarımızın başucu kitabı olacak ve bu ülkenin tarihini bilmek isteyenler tarafından okunacaktır. Nutuk’un yazarı Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Nutuk’ta 19 Mayıs 1919’dan başlayarak 1927’ye kadar olan tarih dilimi anlatılmaktadır. Bu dönem üç bölümde ele alınmıştır. Birinci bölümde Kuvay-i Milliye (Ulusal güçler) Dönemi, bu bölümde Türkiye Devleti’nin kuruluşu anlatılıyor. “Hedef, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu da tam bağımsız olmakla sağlanır. Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak durumunda kalmaktan ileriye gidemez. Türkün onuru, kendine güveni ve yetenekleri çok yüksektir. Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. Öyleyse parola bellidir: Ya bağımsızlık ya ölüm” deniliyor.
Atatürk Samsun’a çıktığı anda ülkenin genel durumu; Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu topluluk savaşta yenilmiş, koşulları çok ağır bir ateşkes imzalanmış, ulus yorgun ve bitkin bir durumdadır. Ulusu ve ülkeyi savaşa sürükleyenler yurttan kaçmış, ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmış ve alınmaktadır. Yapılacak iş ülkeyi kurtarmak ve ulus egemenliğine dayanan kayıtsız şartsız yeni bir devlet kurmak için çalışmalıyız diyen Atatürk, izlediği politikayı, karşılaştığı güçlükleri bunalımları ve çatışmaları anlatmaktadır Nutuk’ta. Bu haliyle Nutuk, sömürgeci devletlerin altında yaşayan uluslara kurtuluş yolunu gösteren bir yapıt özelliği de taşımaktadır.
İkinci bölümde Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 23 Nisan 1920’de açılışını anlatılıyor. Meclis açıldıktan sonra tüm askeri ve sivil makamların ulusun başvuracağı en yüce katın Meclis olacağını belirtiyor. Meclis savaş yıllarında bile açık tutuluyor tüm kararlar mecliste alınıyor.
Üçüncü bölümde Atatürk, 20 Ocak 1921 tarihli anayasada değişiklik yaparak birinci maddenin sonuna “Türkiye Devletinin Hükümet Biçimi Cumhuriyet’tir” cümlesinin eklendiğini ve yapılan Meclis toplantısında Anayasanın değiştirilmesi ile ilgili maddenin kabul edildiği anlatılıyor. Toplantı sonunda yasa birçok milletvekilinin “Yaşasın Cumhuriyet” söylemleri ile kabul edildi ve böylece 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmiş oldu.
Nutuk sömürge ulusların bağımsızlıklarını kazanmaya yardımcı olacak bir program niteliğindedir. Bu eser okunduğunda Türk kurtuluş savaşının bir askeri savaş olduğu kadar bir düşünce savaşı da olduğu görülmektedir. Nutuk’ta onurlu, bağımsız, çağdaş bir devlet ve toplum olarak yaşaması için yapılanlar belgeleriyle açıklamaktadır. Atatürk bu eserinde, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını, bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatıyor. Atatürk Türk gençliğine bıraktığı kutsal armağanı şu sözlerle noktalamıştır: “Bu uzun ve ayrıntılı sözlerim tarihe mal olmuş bir devrin öyküsüdür, burada ulusum için ve yarınki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek kimi noktaları belirtmiş isem kendimi mutlu sayacağım”. Nutuk, yeni Türkiye devletinin nasıl kurulduğunu merak eden tüm insanlarımızın okuması gereken bir başucu eseridir. Bundan dolayı siyasi yaşantımızda olduğu kadar, devlet felsefesinde de kullandığımız en baş eserdir.
Her yurttaşımız özellikle gençlerimiz Nutuk okumalı, özümsemeli ve hatta Ey Türk Gençliği diye başlayan bölümü ezberlemeli ezberletmelidir.
Facebook Yorum
Yorum Yazın