Odada dört mum vardı dördü de yanıyordu.
Hem çevreyi ışıtıyorlardı hem de usul usul konuşuyorlardı kendi aralarında.
Konuşmaya ilk başlayan mumun adı Barış’tı.
“Benim adım Barış kimse beni önemsemiyor artık. Gücüm azaldı” dedi ve ardında ince bir duman çizgisi bırakarak yavaşça söndü.
Ardından Vefa aldı sözü: “Ben Vefa’yım beni de önemsemiyorlar artık” dedi ve usulca söndü.
Sevgi girdi söze. “Beni çok önemserlerdi eskiden, şimdi ilginin azaldığını görüyorum ve üzülüyorum” derken sönüp gitti.
O sırada bir çocuk girdi odaya. Odayı aydınlatan mumlardan üçünün söndüğünü görünce, ağlamaya başladı.
Yanmayı sürdüren dördüncü mum “Ağlama çocuk” dedi. “Benim adım Umut, sönen mumları yakarız şimdi seninle birlikte.” Çocuk Umut’u eline aldı özenle, sönen mumları yaktı sırayla.
Oda yeniden ışıdı…
Umut ışığı yaşamınızdan hiç eksik olmasın.
Yaşamınızda Umut’la birlikte Barış, Sevgi ve Vefa hep olsun…
Zor günler yaşıyoruz.
Her şeyin bir ömrü olduğu gibi zor günlerinde ömrünün olduğunu ve geçeceğini bilmeliyiz.
İçinizdeki umut ışığını söndürmeyin yeter.
Yaşamım boyunca umudumu hiç yitirmedim. Umut oldukça yürek atmaya, vücudunuza kan pompalamaya devam ediyor.
BARIŞ’ı hep önemsedim özledim umutla.
Atatürk’ün “Yurtta Barış Dünya’da Barış” sözünü tekrarlayıp durdum.
Atatürk’ün gösterdiği, bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunda ilerleyelim istedim hep.
Zor günlerin aşılmasında da Barışa Sevgiye Vefaya ve Umuda tutunalım istedim.
Zor günlerde, sevgiye sarılmalıyız dört elle.
İnsan yaşamında sevgi hava, su, ekmek kadar önemli.
Sevgisiz yaşanmaz ki…
Yaşadığın kenti seveceksin önce ve yaşadığın kentin insanlarını seveceksin, eşini çocuklarını akrabalarını sevdiğin kadar.
Ülkeni ve yurttaşlarını seveceksin, kendini ve kentlini sevdiğin kadar.
Ve Dünya’yı seveceksin …
Oyuna gelmeyeceksin hiçbir zaman.
Etnik kökenini, inancını kaşıyacaklar kanatırcasına.
Oyuna gelmeyeceksin. Barış diyeceksin. Ölümüne barış. Biliyorum zor iş. Ancak başka çare yok. Bizi ancak barış kurtaracak bunu bil… Dünyayı ancak barış kurtaracak…
Bugün yazımı Yunus Emre ile noktalamak istiyorum.
Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim sevilelim / Bu dünya kimseye kalmaz.
Barışın Sevginin Vefanın ve Umudun ömrü uzun olsun.
Umut ışığı yaşamınızdan hiç eksik olmasın…
Hem çevreyi ışıtıyorlardı hem de usul usul konuşuyorlardı kendi aralarında.
Konuşmaya ilk başlayan mumun adı Barış’tı.
“Benim adım Barış kimse beni önemsemiyor artık. Gücüm azaldı” dedi ve ardında ince bir duman çizgisi bırakarak yavaşça söndü.
Ardından Vefa aldı sözü: “Ben Vefa’yım beni de önemsemiyorlar artık” dedi ve usulca söndü.
Sevgi girdi söze. “Beni çok önemserlerdi eskiden, şimdi ilginin azaldığını görüyorum ve üzülüyorum” derken sönüp gitti.
O sırada bir çocuk girdi odaya. Odayı aydınlatan mumlardan üçünün söndüğünü görünce, ağlamaya başladı.
Yanmayı sürdüren dördüncü mum “Ağlama çocuk” dedi. “Benim adım Umut, sönen mumları yakarız şimdi seninle birlikte.” Çocuk Umut’u eline aldı özenle, sönen mumları yaktı sırayla.
Oda yeniden ışıdı…
Umut ışığı yaşamınızdan hiç eksik olmasın.
Yaşamınızda Umut’la birlikte Barış, Sevgi ve Vefa hep olsun…
Zor günler yaşıyoruz.
Her şeyin bir ömrü olduğu gibi zor günlerinde ömrünün olduğunu ve geçeceğini bilmeliyiz.
İçinizdeki umut ışığını söndürmeyin yeter.
Yaşamım boyunca umudumu hiç yitirmedim. Umut oldukça yürek atmaya, vücudunuza kan pompalamaya devam ediyor.
BARIŞ’ı hep önemsedim özledim umutla.
Atatürk’ün “Yurtta Barış Dünya’da Barış” sözünü tekrarlayıp durdum.
Atatürk’ün gösterdiği, bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yolunda ilerleyelim istedim hep.
Zor günlerin aşılmasında da Barışa Sevgiye Vefaya ve Umuda tutunalım istedim.
Zor günlerde, sevgiye sarılmalıyız dört elle.
İnsan yaşamında sevgi hava, su, ekmek kadar önemli.
Sevgisiz yaşanmaz ki…
Yaşadığın kenti seveceksin önce ve yaşadığın kentin insanlarını seveceksin, eşini çocuklarını akrabalarını sevdiğin kadar.
Ülkeni ve yurttaşlarını seveceksin, kendini ve kentlini sevdiğin kadar.
Ve Dünya’yı seveceksin …
Oyuna gelmeyeceksin hiçbir zaman.
Etnik kökenini, inancını kaşıyacaklar kanatırcasına.
Oyuna gelmeyeceksin. Barış diyeceksin. Ölümüne barış. Biliyorum zor iş. Ancak başka çare yok. Bizi ancak barış kurtaracak bunu bil… Dünyayı ancak barış kurtaracak…
Bugün yazımı Yunus Emre ile noktalamak istiyorum.
Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim sevilelim / Bu dünya kimseye kalmaz.
Barışın Sevginin Vefanın ve Umudun ömrü uzun olsun.
Umut ışığı yaşamınızdan hiç eksik olmasın…
Facebook Yorum
Yorum Yazın