Manisa'nın Saruhanlı ilçesinde nefes borusuna poğaça kaçan ve biranda morarmaya başlayan bebeği hastane sekreteri yaptığı ilk müdahale ile hayata döndürdü.
Olay, 2 Ocak Perşembe günü Manisa’nın Saruhanlı ilçesindeki Devlet Hastanesinde meydana geldi. Saruhanlı’nın Paşaköy Mahallesi'nde yaşayan 3 çocuklu Akman ailesi, bir pastanede yaptıkları kahvaltının ardından Saruhanlı Devlet Hastanesine gelerek poliklinik sıralarının gelmesini beklemeye başladı. Babası Halil Akman’ın kucağında oturan 1,5 yaşındaki İsa Akman biranda baygınlık geçirdi. Babası oğlunun uyuduğunu zannederek düzeltmeye çalışırken, morardığını fark eden anne çığlık atmaya başladı. Seslere koşan hastanenin dahiliye polikliniğinde veri izleme ve kontrol memuru olarak çalışan Hüseyin Sarıkaya, bebeği annenin kucağından alarak ilk müdahaleyi yapıp boğazına kaçan poğaça parçasını çıkartarak yüzükoyun vaziyette acil servise yetiştirdi. Yaşanan o anlar hastanenin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Gözetim amacıyla 3 gün çocuk servisinde tutulan ve sağlığına kavuşan bebeğin ailesi, hastaneyi ziyaret ederek Hüseyin Sarıkaya’ya ve Başhekim Uzm. Dr. Salim Babuş’a teşekkür etti.
“Geç kalınmış olsa bebeği kaybedebilirdik”
Saruhanlı Devlet Hastanesi Dahiliye Polikliniğinde 16 yıldır veri izleme ve kontrol memuru olarak görev yapan 38 yaşındaki Hüseyin Sarıkaya, “Sabah hastaneye gelmiştik. Bilgisayarları açıyordum. Bilgisayarları açarken aile hastaneye gelmiş. ‘İsa, İsa’ diye bağrışmaları duyunca bir hışımla dışarı çıktık. Dışarı çıktığımızda çocuğun solunumu durmuş vaziyetteydi. Yüzü simsiyah olmuş. Solunumun açılması için elimizden geleni yaptık. Oradan acile götürerek, gerekli tedavilerini karşıladık. O çığlıkla kim olsa, kimin çocuğu olsa elinden geleni yapardı. Biz de elimizden geleni yaptık. Oradan acile götürerek, orada gerekli tedavileri yapıldı. Geç kalınmış olsaydı kaybedebilirdik. Çünkü çocuğun boynundan yukarısı simsiyahtı. Annesi de o anı biliyor. Annesi de o anı görünce elden ayaktan düştü, yığıldı yere. Hastanelerde olsun, fabrikalarda olsun her zaman için ilk yardım eğitimi veriliyor. Herkese ilk yardım eğitiminin verilmesi çok iyi olur. Bu sadece başkaları için değil, kendi çocuğumuz ve kendi anne ve babamız olabilir, hayati önemini ne kadar olsa anlamış olurlar” dedi.
“Ben uyuyor zannettim”
Çocuğun nefessiz kaldığı anda kucağında oluğunu ve kendisinin durumu fark edemediğini kaydeden fabrikada güvenlik görevlisi olarak çalışan 43 yaşındaki baba Halil Akman, “Oğlumun başına böyle bir durum geldi. Allah kimsenin başına böyle bir şey vermesin. Hüseyin abiden gerçekten Allah razı olsun. Hüseyin abi gerçekten iyi bir insan. Ona sonsuz teşekkürlerimizi bir borç biliyoruz. Hiçbir şeyi yoktu. Annesi fark etti onun bu halini. Bir baktım çocuk morarmaya başladı. Annesinin bağırışıyla sesimiz üzerine Hüseyin abi yetişti. Hüseyin abim ilk müdahaleyi yaptıktan sonra da acile götürdük. Ben o an kucağımda uyuyor zannettim. Bir baktım çocuk morarmış. Boğazına, yemek borusuna poğaça kaçmış” şeklinde konuştu.
Anne o korku dolu anları anlattı
3 çocuk annesi 34 yaşındaki Emine Akman, "Biz karın ağrısıyla o gün Saruhanlı Devlet Hastanesine geldik. Orada babası bir çay içelim dedi. Çay içmeye gittik biz. Çocuğun yediği ağzında bekliyormuş. O anda bilmiyordum tabii. Biz oturduk, 5-10 dakika bekleyelim dedik. Sonra bir anda babasının kucağında bayıldı. Rengi morarmaya başladı. Ben bakıyorum buna babası çok sakin bir şekilde kucağında tutmaya devam ediyor. Sonra ben baktım. Gerçekten çocuğum gitmiş o an, bitmiş durumda. Sonra ben bağırmaya başladım. Bağırınca da Hüseyin abi çıktı. Allah razı olsun. Gerçekten kendisine çok teşekkür ederim. Dilde teşekkür etmekle olmuyor, yaşadığım çok başka bir şey. O anda Hüseyin abi koştu geldi, benim kucağımdan aldı. Ben kucağından çocuğu almaya çalışıyordum. Beni kenara ittirdi. Kendisi hızla acile koşmaya başladı. Sırtına vurarak götürmeye çalışıyor. Zaten gittiğimizde yoğun bakıma aldılar. Beni sokmadılar. Son halini Hüseyin abi gördü. Bayağı çıktıktan çok sonra ben kendisine teşekkür edebildim. Çok zor durum yaşadım. Gerçekten kimse yaşamasın. Aileler çok çok dikkat etmeli. Çocuklarının boğazında bir şey kaldığında müdahale etmeleri gerekiyor. Ben tabii o müdahaleyi bilmediğim için yapamadım. Ben çok korktuğum için yapamadım. Ben yabancı olduğum için okuma ve yazmamda sıkıntı var. Burada okuma ve yazma kursuna gidiyorum. Diplomamı aldıktan sonra nasipse ilk yardım eğitimi almayı düşünüyorum" diyerek yaşadığı korku dolu anları anlattı.
"3 yaş altı çocuklara dikkat
Saruhanlı Devlet Hastanesi Başhekimi ve Çocuk Hastalıkları Uzman Doktoru Salim Babuş ise, “2 Ocak tarihinde hastanemizde yaşadığımız bu olay aslında bize iki önemli şey anlatıyor. Birincisi çocuk sağlığı hastalıkları uzmanı olarak ailelere bir şey söylemek istiyorum. İsa gibi küçük yaştaki 3 yaşın altındaki çocuklarımızı beslerken verdiğimiz gıda maddelerine ve hem de onları yutup yutmadıklarına dikkat edelim bir daha böyle olaylar yaşamamak için. Hüseyin arkadaşımızın hem uygun zaman ve hem uygun müdahalesinde İsa kurtarılmamış olsaydı çok daha ciddi sonuçlar yaşanabilirdi. Bir süre oksijensiz kaldığı görülüyor. Bu süre uzasaydı kalıcı beyin hasarı gerçekleşebilir ve İsa’yı kaybedebilirdik. Özellikle bu tarz börek, poğaça gibi gıda maddeleri, kuru yemişler özellikle 3 yaşın altındaki çocuklara vermemeliyiz” diyerek ailelere uyarılarda bulundu.
Yorum Yazın