Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Ergoterapi, Rehabilitasyon Birimi tarafından yatarak tedavi gören hastalara medikal tedavinin yanında gastronomi, müzik, ebru sanatı, resim, halı dokumacılığı gibi sanat dallarıyla da rehabilitasyon süreci uygulanıyor. Bu destekle hastalar hem rehabilitasyon sürecine girerek tedavi oluyorlar hem de temel yaşam becerilerini kazanarak hayatlarını sürdürebilecek birer meslek sahibi oluyorlar.
Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi bünyesinde faaliyet gösteren Ergoterapi, Rehabilitasyon Birimi tarafından hastalara yönelik medikal ilaç tedavisinin yanında rehabilitasyon faaliyetleri de sürdürülüyor. Ergoterapi, rehabilitasyon olmak üzere 3 farklı disiplini bir araya getiren birimde ruhsal sağlığını kaybetmiş hastaların çeşitli aktivitelerle yaşam standartları yükseltilerek kaybettikleri yetileri, iş yapmalarına engel olan durumları geri kazandırılıyor. Hastanede yatarak tedavi gören hastalara yönelik medikal tedavinin yanında gastronomi, müzik, ebru sanatı, resim, halı dokumacılığı gibi sanat dallarıyla da rehabilitasyon süreci uygulanıyor. Sürecin sonunda hastalar hem kolaylıkla günlük yaşantılarına dönerek topluma kazandırılıyor hem de bu birimde öğrendikleri becerilerini geliştirerek birer meslek sahibi oluyor.
Usta öğreticiler tarafından verilen kurslara katılan hastalar zamanlarını değerlendirirken temel yaşam becerilerini de kazanıyor. Halı dokuyup resim yapan, yemek yapmayı öğrenenler çeşitli müzik aletlerini çalarak kendilerini geliştiriyor.
“Kullandıkları renklerden yola çıkarak onların psikolojilerini anlayabiliyoruz”
Yatarak tedavi gören hastalara yönelik pek çok sanat dalının yanı sıra halı dokumacılığı eğitimleri de veriliyor. Verilen eğitimlerde hastalar hem halı dokumacılığında kullanılan düğümleri öğreniyor hem de kaybettikleri becerilerini geri kazanıyorlar. Halı dokumacılığında kullandıkları renklerden hastaların psikolojisini de analiz edebildiklerini belirten Şehzadeler Halk Eğitim Halı Dokuma Usta Öğretici Fatma Aybey, “Burada gelen hastalarımıza halı dokumayı öğretiyoruz. Halı dokuma teknikleri ve halı dokumada kullanılan teknikleri, kullanılan düğümleri öğretiyoruz. Renk bilgisi de veriyoruz. Halı dokumada kullandıkları renklerden yola çıkarak onların psikolojilerini anlayabiliyoruz. Beyaz renk ağırlıklı kullanıyorsa sakinliği temsil ediyor. Mavi renk sakinleştirici anlamında. Halıda dokudukları attıkları düğümlerle iplerin rengiyle onları psikolojilerini anlayabiliyoruz” diye konuştu.
“Hastalığın etkisiyle kaybettikleri bilişsel ve ince motor yetilerini kazandırmayı amaçlıyoruz”
Birim bünyesinde tedavi olan hastaların meslek sahibi olduğunu belirten Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Filiz Elma, “Biz psikiyatri hemşireleri olarak hastalarımızın medikal tedavilerinden arta kalan zamanlarda hastalığın etkisiyle kaybettikleri bilişsel ve ince motor yetilerini kazandırmayı amaçlıyoruz. Amacımız topluma yeniden kazandırmak. Örneğin, çocuk servisinde dans etkinliklerine katılan hastamız daha sonra kendini geliştirerek halk eğitim merkezinde öğretmen olarak çalışmaya başladı. Hastalarımıza ilk geldiklerinde resim yaptırıyoruz. Yaptığı kuş resimlerini burada keçe çalışmasıyla yapmasını istedik. Burada yaptığı keçe çalışmalarını evinde ve halk eğitim merkezlerinde devam ettirdi şu anda ailesinin geçimini yaptığı keçe çalışmalarıyla sağlıyor” ifadelerini kullandı.
“İlaç tedavisinin yanında bu tür rehabilitasyon faaliyetlerini sürdürmelerini de tavsiye ediyoruz”
Hastaların yaşam becerilerini arttırdıklarını söyleyen Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Hüseyin İlter, “Burada hastalarımızın temel yaşam becerilerini arttırmak ve bağımsızlıklarını kazandırmak amaçlı faaliyetlerimiz bulunmakta. Burada gastronomi, müzik, ebru sanatı, resim, halı dokumacılığı atölyelerimiz ve spor faaliyetlerimiz var. Bunlar içerisinde buraya destek veren Halk Eğitim Müdürlüğümüz aracılığıyla da usta öğreticilerimiz gelmekte. Usta öğreticilerimiz nezaretinde buradaki hemşirelerimizin nezaretinde gün içerisinde hastalarımız buraya gelerek tedavilerine destek amaçlı faaliyetlere katılmakta” dedi.
Medikal tedavinin yanında hastaların öğrendikleri faaliyetleri taburcu olduktan sonra günlük yaşantılarında uygulayabildiğini belirten Dr. İlter, “Medikal tedavilerinin yanında hastalarımız öğrenmiş oldukları, burada geçirmiş oldukları faaliyetleri günlük yaşamlarında da uygulayabilmekteler. Burada temel yaşam becerileri kazanarak bağımsız olma özelliğini kazanan hastalarımız tedavisine çok büyük bir faydası var. Kronik rahatsızlıkları olan danışanlarımızın, burada yatarak tedavileri bittikten sonra Sağlık Bakanlığımızın açmış olduğu toplum ruh sağlığı merkezlerine de uygun olan hastalarımızın ailelerine de bunu tavsiye ederek gün içerisinde orada da faaliyetlerine sürdürmelerini, ilaç tedavisinin yanında bu tür rehabilitasyon faaliyetlerini sürdürmelerini de tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
“Birilerine bağlı kalma olayını böyle rehabilitasyon faaliyetleriyle ortadan kaldırmış oluyoruz”
Buradan taburcu olan hastaların birilerine bağlı kalma durumlarının da ortadan kalktığını söyleyen Dr. İlter, “Sadece tıbbi tedaviyle, ilaç tedavisiyle kalınmamış oluyor. İlaç tedavisini kullanması gerektiğini, bunu her zaman uzman hekimlerin tavsiye ettiği gibi bu ilacı kullanması gerektiğini de öğrenmiş oluyor. Bazı danışanlar eğer temel yaşam becerilerini de kaybettilerse bağımsız olma kriterlerine uyamıyorlarsa, toplumda birilerine bağlı kalma olayını böyle rehabilitasyon faaliyetleriyle ortadan kaldırmış oluyoruz. En azından ona destek olmuş oluyoruz. Danışanımıza vermiş olduğumuz bu destekle hasta dışarıdaki hayatına temel yaşam becerileri kazanmış, daha bağımsız bir birey olarak ilaçlarını düzenli olarak kullanıp, eğer uygunsa da toplum ruh sağlığı merkezine de devam ederek daha sağlıklı bir tedavi sürecine girmiş oluyor. O danışanımız artık toplumla iç içe, damgalamadan uzak hayatını idame ettirebilme özelliği kazandırmış oluyoruz” dedi.
Yorum Yazın