ALTIN MADENLERİ VE ŞEHİR HASTANELERİ

Çıkarılması için yabancı özel şirketlere verilen altın madenleri ile yapılması ve işletilmesi için özel yerli veya yabancı şirketlere verilen şehir hastaneleri arasında bir alaka var.

Öncelikle şu kesinlikle doğru bir bilgidir; altın madenlerinin işlenmesi doğaya, canlı yaşamına ve insan sağlığına mutlak şekilde ciddi zararlar verir, bu bilimsel olarak ıspatlandığı gibi dünyadaki örnekleriyle belgelidir.

Çünkü altın üretiminin yaklaşık yüzde 85‘i siyanürle yapılır, siyanür bir kimyasaldır ve organizmada oluşturduğu hasar olarak tanımlanan toksisite; ölümden, organ hasarı, kanser, DNA hasarı, üreme sistemine etki, bağışıklık sistemine etkiye kadar uzanan çok geniş bir spektrumu kapsamaktadır.

Yani üretiminde siyanür kullanılan bir altın madeni bölgesinde yaşıyorsanız onlarca hastalığa yakalanma, kanser olma ve ömrünüzün kısalması sonuçlarıyla da karşı karşıyasınızdır.

Gelişmiş ve toplum sağlığını önemseyen ülkelerde hastaneler küçülüyor, sağlık hizmetleri azalıyor! Neden? Çünkü koruyucu sağlık hizmetlerine önem veriliyor. İnsanlar neredeyse hiç hastalanmıyor.

Peki Türkiye’de bazı illerde hastaneler neden devasa boyutlara ulaştı? Onları bekleyen büyük sağlık problemleri ve hastalıklar mı var? 20’ye yakın şehir hastanesi, binlerce yatak kapasitesi ve sağlık ordusuyla milyonlarca hasta kabulü yapacak ve bir ölüm kalım savaşı verecek!   

Sadece Ankara Bilkent Şehir Hastanesi poliklinik hizmetleri haricinde 6 ayrı blok halinde hizmet veriyor, yani 6-7 hastanenin bir araya getirilmesi gibi bir şey, tam kapasite devreye girdiği zaman günde 30 bin hasta kabul edebilecek.

Neden?

Çünkü o şehirlerdeki o hastanelerin hemen yanında altın madenleri var.

Siyanür atıklarıyla insanları kanser eden, hastalık sahibi yapan altın madenleri...

Fronteer Eurasia adlı Cayman Adaları’ndan gelen şirket Kuzey Anadolu’da (Yani Karadeniz Bölgesi’nde) yaptığı altın arama çalışmalarında 3.5 onsluk altın rezervi buldu. Ariana adlı ABD’li şirket Türkiye’de 6.3 milyon dolarlık altın rezervi buldu, 20 milyon dolarlık yatırım yaptı, Artvin’de arama yapmak 19 arama ruhsatı aldı. Teck Cominco adlı Kanadalı maden şirketinin Artvin Cerrahtepe’de işletmesi bulunuyor. Kanadalı bir firma da Ordu’nun Fatsa ilçesinde kazı çalışmalarına başladı.

Samsun, Ordu, Trаbzᴏn ve Rize’de yapımına başlanan Şehir Hastaneleri’nin 2020 yılında tamamlanması planlanıyor. Altın madenleri işlenen Artvin ile Şehir Hastanesi kurulacak olan Rize’nin arası 150 kilometre ve otobüsle ulaşım 2 saat 11 dakikada sağlanabiliyor.

Ariana’nın Mardin Kızıltepe’de çalışmaları var. Mardin'in altın ve gümüş yönünden zengin olduğu biliniyor. Maden Teknik Arama Enstitüsü (MTA) tarafından Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönelik hazırlanan maden raporuna göre Elazığ, Diyarbakır, Malatya, Adıyaman, Bingöl ve Siirt'te zengin maden yatakları bulunuyor. Elazığ’da 40 bin 700 ton görünür, 10 bin 600 ton muhtemel altın rezervi var. Yine Kars, Ardahan ve Ağrı'da yapılan araştırmalarda tespit edilen maden yatakları var ve yalnızca Ardahan ile Ağrı illerinde 150-200 milyar dolarlık bir maden potansiyeli olduğu belgelendi. Maden Mühendisi Mehmet Utkan bölgenin her yerinde farklı madenler olduğunu, özellikle kurşun, çinko, bakır ve çok ciddi altın potansiyeli tespit ettiklerini basında da açıklamıştı.

Mardin’in il sınırı komşusu Şanlıurfa’da 1.700 yataklı Sağlık Kampüsü yapımı hız kazandı, önümüzdeki yıl tamamlanacak. İki ilin arası 194 kilometre ve otobüsle ulaşım 2 saat 29 dakikada sağlanabiliyor. Elazığ’da kurulan 1.038 kapasiteli Şehir Hastanesi hizmete başladı bile. Kars 5 ve Ardahan 4 saatlik ulaşımla Rize Şehir Hastanesi’nden yararlanabiliyor. Ayrıca İç Anadolu Bölgesi’ne kurulan Adana, Konya, Kayseri ve Yozgat Şehir Hastaneleri de Batı’da ve Doğu’da bulunan altın madeni ve diğer maden şehri insanlarının yaşayacağı sağlık problemlerinde tampon görevini üstlenebilecek.

Ariana şirketi Balıkesir Sındırgı’da toplam 820 kilometrekare alanda, işbirliği yaptığı Odyssey adlı şirketle de Kütahya Tavşanlı’da çalışma yapıyor. Teck Cominco şirketi Balıkesir İvrindi, Havran, Balya bölgesinde de karşımıza çıkıyor. Stratex adlı şirket Kütahya ve Uşak arasında bulunan Murat Dağı ile Eskişehir Muratdere’de altın çıkarıyor. Eldorado Gold Madencilik şirketinin 5 adet altın arama ruhsatı bulunan Türkiye Temsilcisi Tüprag Madencilik Uşak’ın Eşme ilçesindeki Kışladağ altın madeninde üretime devam ediyor.

Hemen bakıyoruz şehir hastanelerine ve Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi hizmete başlamış, Kütahya Şehir Hastanesi’nin yapımı devam ediyor, o da 2020’de tamamlanacak, Kütahya ile Uşak arası 142 kilometre ve otobüsle 1 saat 42 dakika sürüyor. Uşaklılar Manisa Şehir Hastanesi’nden de hizmet alabiliyor. Eskişehir’deki altın madeni için Eskişehir Şehir Hastanesi hizmete girdi.

Stratex şirketi Konya İnlice’de altın arıyor ve Konya için de Konya Karatay Şehir Hastanesi hizmet verecek.

Stratex şirketi Çanakkale Dikmen, Belen Ergama üçgeninde, Teck Cominco da Çanakkale Ezine’de altın çkarıyor ve bakıyoruz Tekirdağ Sağlık Yerleşkesi ve İstanbul İkitelli Şehir Hastanesi’de açılmak üzere.  

Koza Madencilik şirketi İzmir’in Bergama ilçesi Ovacık bölgesinde 7 adet sahası bulunuyor, ayrıca Balıkesir Havran altın madeninden çıkardığı toprağı Ovacık’taki tesislerinde işliyor. Hemen yanında Manisa'nın Soma ve Balıkesir'in İvrindi ilçesindeki süren sondajlar sonucu yüksek miktarda altın rezervlerine rastlandı. 

MTA’nın verilerine göre Çanakkale'den Aydın'a, İzmir'den Afyon'a kadar olan Ege Bölgesi'nde altın aramasının yapılabileceği ve hala Türkiye'nin altın rezervlerinin yüzde 90'ının yer altında bulunduğu belirtiliyor.

Manisa Soma ilçesinde altın rezervinin bulunmasıyla Ege Bölgesi bir çekim merkezi haline geldi, Soma’ya 45 kilometre mesafedeki Kiraz ve Çatalçam mahallelerinde bulunan rezervler büyük heyecan yaratmıştı.

Bakıyoruz Manisa Şehir Hastanesi ile Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi hizmette, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi önümüzdeki yıl açılıyor, Aydın Şehir Hastanesi için de kollar sıvandı.

Hepimiz tesadüflere inanırız.

Ama tesadüf sandığımız bazı olaylar başkasının planı olabilir.

Başka birinin kendi mutluluğu adına yaptığı plan için ölmeye değer mi?

Dirimizi ve ölümüzü paraya çeviren bir planın bizim geleceğimize ne faydası olur?

Düşünün!