Mustafa Pala

Mustafa Pala

Mail: pala.mustafa@gmail.com

ÇÖZÜM: NİTELİKLİ İNSAN

Sorunların kökeninde ekonomik yetmezliğin olduğu söylenir genellikle. Bu genellemeyi pek doğru bulmuyorum. Yaşanılan sorunların kökeninde,  ekonomik yetmezlikten çok, insan yetmezliği var. Aslında ekonomik yetmezliğin kökeninde de insan yetmezliği yatıyor. Bu yetmezlik sayısal yetmezlik değil elbet. Maşallah, insan kaynağımız sayı olarak az değil. Ancak, nitelikli insan gücümüz, girişimci insan gücümüz, düşünen, düşünce üreten insan gücümüz, geleceği kavrayabilen  insan gücümüz  yeterli değil. Önder insan gücümüz yeterli değil. Sorun, nitelikli insan sorunu. Bu sorun elbet eğitimle aşılacak. Ancak yılların getirdiği kötü alışkanlıkları aşmak kolay olmuyor. Örneğin, zamanı akılcı kullanmayı öğrenemiyoruz bir türlü. Zamanı çok savurganca çok hovardaca kullanıyoruz. Hiçbir toplantı zamanında başlatılamıyor. Zamanı akılcı kullanamayanlar, parayı da, başka kaynakları da akılcı kullanamıyorlar. Sınırlı yetişmiş insan kaynağımızın da değerini bilmiyoruz. Ülkesine yararlı olabilecek bir çok genç dinamik beyin, Amerika’ya, Avrupa’ya  yada bir başka ülkeye gitmek zorunda kalıyor.

Sorun insan sorunu demiştim. Gerçekten öyle, insanlar, ortak sorunların çözümünde ortaklaşa çalışmaktan uzaklaşıyorlar.  Her konuda insanları toparlayabilecek, birlikte çalıştırabilecek, aynı hedefe yönlendirebilecek lider insan sayısı parmakla gösterilecek kadar az.  “Arkadan gelenlerin önü açılmadığı için, lider yetiştirilemiyor”  savının da haklı bir yönü yok. Lider özellikleri olan insan kendi yolunu kendisi açar. Önünü tıkayanları aşar geçer. Eğer bunu başaramıyorsa zaten lider özelliği yok demektir. Biz toplum olarak, marifet göstermek zorunda olduğumuz her yerde mazeret üretiyoruz. Mazeret üretmede üstümüze yok. İşler mi aksıyor? “Para yok” de çık işin içinden. Ya da, “mevzuat izin vermiyor” de. Yıllardır böyle yapılmıyor mu? Her gelen “enkaz devraldım” demiyor mu? Yapamadıklarına  gerekçeler uydurmuyor mu?

Bu yazımda  kooperatifçilikten, dernekçilikten, daha doğrusu lider yöneticilikten söz etmek istiyordum. Ancak, ben henüz konuya giremedim.  Yöneticilikte  de sorun insan sorunu, lider sorunu. Yönetici iyiyse sonuç iyi. Yönetici kötüyse sonuç kötü. Başarı ya da başarısızlık kooperatifçilikten yada sistemden kaynaklanmıyor. Başarı ya da başarısızlık yöneticiden kaynaklanıyor...

1974 yılından bu yana kooperatifçiliğin içindeyim. Hem kırsal hem kentsel kooperatiflerde yöneticilik yaptım. Fırsat buldukça, düşüncelerimi, birikimlerimi kamuoyu ile paylaşmaya çalıştım. Yazdım. Konuştum. 1996 yılında yazdığım Kent Kooperatifçisinin Kitabı’nda, Yeni Manisa Projesi’nden yola çıkarak, kent kooperatifçiliğine ilişkin düşüncelerimi aktarmaya çalıştım. Altını çizerek ve yürekten inanarak söylüyorum. Başarı ne yasada, ne parada. Başarı insanda.

Zaman zaman başarılı kooperatifçiler ortaya çıkıyor. Başarılı uygulamalar büyük projeler gözleniyor. Başarılı kooperatifçilerin özelliklerini gözlemeye çalıştım. “Başarılı kooperatifçi kimdir?” sorusuna yanıt aramaya çalıştım. Başarılı kooperatifçiyi tanımlamaya çalıştım. Çıkardığım sonuçları özet olarak sunuyorum.

Başarılı kooperatifçi: Açık sözlü, geniş görüşlü olur. Toplum sorunlarını çözmek için çalışmaktan, topluma yardımcı olmaktan zevk duyar. Davranışları tutarlı, önyargısız, özverili ve haktanır olur. Toplum çıkarlarını kendi kişisel çıkarlarının üstünde tutar. Gerektiğinde özür dilemeyi ve teşekkür etmeyi bilir. Yeniliklere açık olur. Düşündüklerini açıklamasını, toplumu etkilemesini bilir. Demokratik kurallara saygılıdır. Kin ve nefreti yüreğine yük etmez. Sabırlı, soğukkanlı, hoşgörülü olur. “Ben” demez, “biz” der.  “Yaptım, başardım.” demez . “Yaptık, başardık.” der. “Yapınız” demez. “Yapalım” der. İşleri zorla, baskıyla değil, çevresinin sevgisini kazanarak, özendirerek yaptırır. Kooperatif üyeleri arasında kaynaşmayı, giderek güçlenen dayanışmayı sağlar.  Başarılı bir kooperatifçi, insanı, doğayı seven, sevdiği için sevilen, çevresine değer veren, sayan ve sayılan kişidir.

Dileğimiz bu tür kişilerin çoğalmasıdır. Dileğimiz yetişmiş, yetkin insan gücümüzün çoğalmasıdır. O zaman sorunlar daha kolay aşılacaktır.
 

Facebook Yorum

Yorum Yazın