Emel Eva Tokuyan

Emel Eva Tokuyan

Mail: emeltokuyan@gmail.com

GÖRKEMLİ BİR IŞIK

 

Sanat olmasa idi ne kadar yavan bir yasantimiz olurdu. Gittigim yerlerde muzeler ayri bir oneme sahiptir benim icin. Bir muze gezerken tarihe taniklik ettigim duygusuna kapilirim . O eserin dokusunda, onu olusturan ellerin enerjisi, o sanatcinin duygusu, ruhu yukludur. Bunu hissetmek sahane bir seydir. Gercek bir sanat eseri kalbinizin en derinindeki duygulara dokunur cogu zaman…Ve ruhunuza isleyen oyle eserler vardir ki onu icmek solumak hafizanizin en ince ayrintisina kadar islemek istersiniz. Iste Van Gogh da onlardan biri benim icin.

 

Bircok sanatci gibi kisacik hayatinda layik oldugu degeri gorememistir. Ulkesi onun hayatinda cektiklerini telafi edercesine muhtesem bir muze yapmis eserlerini sergilemek icin. Van Gogh kim derseniz, kisaca : 30 Mart 1853 de Hollanda nin kucuk bir koyunde dunyaya gelir. Babasi paapaz annesi ise bir ciftci kizidir. Uc kiz kardesi ve hayati boyunca ona destek olacak erkek Kardesi Teo ile buyur. Kendisi gencligini “Soguk, sıkıcı, karanlik „ olarak tanimlar. Ilk askindan red yaniti alinca ilk ruhi bunalimini gecirir.Birkac ise girip cikar, galeride satis, lise ögretmenligi, rahiplik yapar Rahiplik yaptigi donemde tarlada calisanlardan ve emegin gucunden cok etkilenir ve tablolarina yansitir. Koylulerle, maden iscileriyle elindekini avucundakini o denli paylasir ki kendisini “Cagdas Isa „ olarak adlandirirlar. Hasta, yoksul ve yorgun bir halde iken kardesi Teo gelip onu o durumdan kurtarir. Kuzenine asik olan Van Gogh ondan da red yaniti alir. Tum hayati boyunca insani iliskileri hayal kirkliklari ile doludur. Icindeki insan sevgisini ve merhametini boyalara aktarirken diger yandan derin yalnizligi  da tablolarina yansir.

Ondaki resim yetenegini kesfeden Abisi Teo ona resim malzemeleri temin eder. Paris te bircok unlu ressamla tanisir dersler alir ve sanatini gelistirir.  Paris te yasadigi donemde Gauguinle tanisir. Onunla birlikte bir atolye kurmak hayali vardir. Hatta onu etkilemek icin ay cicekleri yapip  meshur sari evin duvarlarina asar. Gauguin cok begenir. Monetin Nilferleri gibi Ay Cicekleri de Van Gogh undur artik.  Hatta Gauguin Ay Cicekleri tablosu yapan Van Gogh tablosu yapar (Van Gogh Museum da gorulebilir bu tablo) Ancak bir sure devam eden bu birliktelik sert tartismalar ve en sonunda Van Gogh un Kulagini kesmesine varan uzucu bir sekilde sonuclanir. Kendisi de ruh sagliginin bozuldugunu kabul ederek rizasi ile akil hastahanesine yatar. Bir yil sonra ciktiginda toplum tarafindan kabul gormediginden tekrar hastahaneye donmek zorunda kalir. Son bir yilinda cilginca resim yapar. 70 gunde 75 tablo bitirir. Intihar girisiminde bulunur ve mudahale edilmesine karsin uc gun sonra 1890 yilinda 37 yasinda yasama veda eder.

Van Gogh muzesi uc kattan olusuyor. Ilk katta ailesi, dogumu, ilk eserlerini goruyorsunuz. Ikinci katta gelisme donemine taniklik ediyorsunuz. Renk kullanimi daha cok karanlik, koyluler, isciler ve modele verecek parasi olmadigi icin kendi otoportleri. Paris doneminde unlu ressamlarla etkiledigi ve etkilendigi ressamlar ve eserlerini yan yana gormek mumkun. Renkelri kullandigi, kendi taryini olusturmaya basladigi donem. Ayrica hicbir yerde rastlayamayacaginiz ve ilk bakista ona ait oldugunu bilemeyeceginiz tablolar ve cizimler var.  Ayrica kardesi ile ve sanatci dostlari ile el yazmasi mektuplari, cizimleri, paleti, kalemleri…  Son katta ise son bir yilda yaptigi eserler ve  ruhunda yasadigi derin sarsintilarin disa vuruldugu tablolar.

Yasarken “ Kirmizi uzum baglari” satilan tek tablosu.Oldukten sonra ise, Ay cicegi tablosunun ise bugune kadar satilan en yuksek rakamli tablo oldugunu biliyoruz hepimiz. Ay cicegi tablosunu on iki tane olarak yapmayi tasarlamis. Son bir yilinda kendi tablolarinin da versiyon kopyalarini yapmis. Amerika, Japonya, Ingiltere Almanya gibi yedi farkli ulkede muzelerde Ay cicegi tablosu sergilenmekte. Hollanda tum Ay cicekleri tablolarini bir araya getirmeyi dusunmusse de tablolarin zarar görmemesi icin olduklari yerde birakmaya karar vermis.

Van Gogh Muzesinde Ay Cicekleri tablosu  iki katli ayri bir bolumde sergileniyor. Birinci katta bes bolumden geciyorsunuz. Giriste Van Gogh gibi hissetmek onun duygularini anlamak icin bir yolculuga cikacaginiz soyleniyor. Birinci bolumde spiral los bir yoldan yagmur, at arabasi sesi, vb bir yolda ilerliyorsunuz. Hasta ve yorgun yaptigi gece yolculugun ardindan, ikinci bolum geliyor. Isik oyunlari, tatli bir muzik ve camdan yapilmis 900 adet ay cicegi sari, turuncu, yesil renkler size kucakliyor.Tum salonda arka zeminde bulunan aynalar etkiyi daha da arttiryor. Ucuncu bolumde Gauguin ile yaptiklari zihinini yorgun dusuren sert tartisma sesleri esliginde sari kucuk bir oda. Dorduncu bolumde Sinirlerinin harap oldugu donemi anlatan, tavana kadar kirik ucgenimsi aynalarla dolu karanlik,kirmizi isiklarin yanip sondugu bir odaya geciyorsunuz. Besinci ve son oda yildizli gece tablosundaki sarmal ahsap oyma ve kirmizidan mavi mora dogru degisen renklendirmeler olan bir duvarin onunden, dogum,olum dongunu izleyerek ilerliyorsunuz. Ay ciceklerinin oldugu ikinci kata cikarken Van Gogh sarisi isiklandirmasi ile adeta yikaniyorsunuz.. Veeee en sonunda o muhtesem eser. Diger kopyalari, nerede sergilendikleri, detayli aciklamali videolar… Ayrica tum dunyada bu tablonun esin verdigi diger sanat eserlerinin kopyalari ve nerelerde sergilendikleri var. Ve sonra buyulenmiscesine ruhunuzu orada birakarak ayriliyorsunuz…

Tum gorkemi ve isiltisi ile parlayip yildiz tozuna ayrisan kuyruklu yildiz gibi Van Gogh. Acisini ve yalnizligini guzelliklere donusturerek bizlere birakip gitti bu dunyadan. Bircok ozel sanatci gibi. Hicbir muze bir gun bir kere gezilip, bitirilemez. Tam anlami ile hakki verilemez. Ama yine de eger bir gun giderseniz mutlaka onunla tanisin derim…

Emel Eva Tokuyan

 


 

Facebook Yorum

Yorum Yazın