OVACIKLI

Üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik ideoloji ve harekete ‘Komünizm’ deniyor.

Bu kelime bir çoğumuzun kulağına hoş gelmese de serbest piyasa ekonomisinin, yani kapitalizmin tam tersi olan bir ekonomik model ve buna bağlı yaşam biçimidir komünizm.

Peki, ikisi bir arada olabilir mi?

Yani, kapitalizm ve komünizm bir arada yaşar mı?

Evet yaşar. Dünya bunun örneğini yüzyılın dahisi, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile yaşadı ve gördü.

Liberal Kapitalist Ekonomik Model’in dünya üzerinde kurucusu ve uygulayıcısı Atatürk’dür.

Atatürk, yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak yaşama geçirdiği yarı Devlet, yarı özel mülkiyet üzerine kurulu liberal kapitalist ekonomik modelle halkını yoksulluktan kurtarırken, haksız kazanç ve zenginleşmenin de önüne geçmiştir.

Devlet, sahibi olduğu dev fabrikalarla emekçi halk için işsizlik sorununu ortadan kaldırıp insanca bir yaşam sunmuş, serbest piyasalarda oluşabilecek tekelleşme, haksız kazanç ve zenginleşmeyi de kontrol altına almıştır.

Gerçek bir deha ürünü olarak kapitalist ve komünist enstrümanların bir arada kullanıldığı liberal kapitalist ekonomik model uygulandığı dönemde mucizevi sonuçları ile tüm dünyada ses getirmişti.

Şimdi soru şu; ikisi bir arada eşit koşullarda olabiliyorsa, birinin hakim olduğu modelde diğeri varlık gösterebilir mi?

Yani, kapitalist bir ülkede, yerel komünizm mümkün mü?

İster inanın, ister inanmayın, bu da mümkün?

Dünya bunun örneğini de yine Türkiye’de Tunceli’nin Ovacık ilçesinde yaşadı ve gördü.

Geçtiğimiz 30 Mart yerel seçimlerinde Ovacık Belediye Başkanlığı’nı Türkiye Komünist Partisi (TKP) adayı Fatih Mehmet Maçoğlu kazanmıştı.

Fatih Mehmet Maçoğlu, 4 yıllık görev sürecinde öyle icraatlar yaptı ki, “Kapitalist ekonomik modelin hakim olduğu bir ülkede komünist enstrümanlarla da hizmet verilebilyormuş” dedirtti.

Komünist başkanın icraatlarından bazıları şunlar;

-Göreve gelir gelmez makam odasındaki kapıyı kaldırdı, herkes ona rahatlıkla ulaşabiliyor.

-Makamına ait olan resmi otomobilini kullanmayarak yakıt giderini toplu taşımaya aktardı, her yere yürüyerek ya da özel aracıyla gitmeyi tercih etti.

-Hazineye ait olan 650 dönümlük araziyi tarım için kullanılması amacıyla halka dağıttı, böylece hem iş gücü oluşturdu, hem de boş olan arazileri değerlendirdi.

-Bu araziye ekilen nohut, fasulye ve patatesi satarak hem yoksullara dağıttı, hem de öğrencilere burs olarak verdi.

-Toplu taşımayı ücretsiz yaptı, dileyenler toplu taşıma araçlarında bulunan bağış kutularına bir lira bırakabiliyor.

-Yasal zorunluluktan ötürü bedava yapamadığı çeşme suyunu ucuzlattı, metreküpü 50 kuruş yaptı, faturalar ise üç ayda bir geliyor.

-Hopa’da yaşanan sel felaketi sonrası zarar gören halk için 2 tır yardım malzemesi yolladı.

-Organik nohut, kuru fasulye ve patatesin ardından organik bal yapmak üzere Ovacık, Pülümür ve Hozat ilçesinde organik bal üretimi yapan 40 arıcı ile anlaştı ve bu balları piyasaya sürdü.

-Belediye içerisinde kadınlar, engelliler, gençler ve esnaf tarafından komisyonlar kuruldu, ayda bir düzenlenen meclis toplantıları öncesinde tüm ilçede anons yapılıyor, bu toplantılarda halk ile birlikte kararlar veriliyor.

-Maaşının bir kısmını öğrencilere burs olarak verdi.

-Kendisinden önce borçlu olan belediyeyi kâra geçirdi ve hazırlattığı dev tabloyu belediye binasına asarak halkla paylaştı.

-Belediye binası içerisinde 10 bin kitaplı bir kütüphane açtı, 24 saat açık olan kütüphanede kitap okuma oranının artması hedefleniyor.

-Dağcı bir grup tarafından hediye edilen yirmi bisikleti ‘Bir saat kitap okuyana bir saat bisiklet turu bedava’ kampanyasına çevirdi, çocuklar hem bisiklete binebiliyor, hem de okuma oranlarını artırabiliyor.

-Önümüzdeki günlerde barınma sorununa da el atacak, 50 ile 100 lira arasında değişen kiralarıyla ucuz ev projesi yakında yürürlüğe girecek.

Sonuç: Çocuklarınızı sağcı-solcu diye değil, vatanını, milletini, halkını seven insanlar olarak yetiştirin, kimin kendini, kimin milletini sevdiği yaptığı icraatlarla belli olur.