Nezih Varol

Nezih Varol

Mail: nezih.varol@hotmail.com

ÖZGÜR’LÜK

‘Özgürlük’, birinin engellenmeden ya da sınırlandırılmadan istediğini seçebilmesi, yapabilmesi ve hareket edebilmesine deniyor.

 

Özgürlük, determinizm karşıtı olan özgür irade fikrini içeriyor, yani evrendeki olayların önceden belirlenmiş olduğunu ve birtakım güçlerin etkisiyle gerçekleştiğini ileri süren öğretinin karşıtı.

 

Politikada özgürlüğe gelince, tabi ki hükümet baskısından bağımsızlığı ifade ediyor.

 

Bir toplumda yaşayan insanların, o toplumu yönetenlerin baskısı altında kalmadan karar verebilmesine politikada özgürlük diyoruz.

 

Bu nedenle baskıcı ve otoriter rejim istemeyen, bağımsızlık ve özgürlük ruhu taşıyan toplumlar demokratik rejimi tercih ediyor.

 

Atatürk böyle bir toplumu kurabilmiş dünya üzerindeki sayılı liderlerden biridir.

 

“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyebilmiş bir liderdir.

 

Fakat, Atatürk’ün halkına emanet ettiği bu demokratik yapı artık değişti.

 

‘Parlamenter Sistem’ yerini ‘Başkanlık Sistemi’ uygulamasına bıraktı.

 

Başkanlık sistemi ise özgür bireyleri temsil edebilmesi noktasında soru işaretleri taşıyor.

 

“Daha özgür, bağımsız ve demokratik bir toplum için parlamenter sistem mi, yoksa başkanlık sistemi mi daha uygun?” sorusu hala tartışmalara neden oluyor.

 

Şimdi, uygulamada karşılaşılan sonuçlarla bunun mücadelesi veriliyor.

 

Mücadele, geçtiğimiz hafta AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel’in karşılıklı atışmasıyla devam etti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özel için, “Milli Savunma Bakanımıza yapılan hakaretler yenilir yutulur hakaretler değildir, bunlara gereken dersi yargıda vermek durumundayız, vereceğiz de, önce tazminat sonra ceza” dedi.

 

CHP Grup Başkanvekili Özel’den yanıt gecikmedi. Özel de, “Yargı elinde, savcı elinde, hakim elinde, beni tazminatla, dava açmakla ve cezayı çekmekle tehdit ediyor. Gücün yetiyorsa açtır davayı, ver hapis cezasını, senden korkmuyoruz. Biz korkarsak senin karşında Türkiye diz çöker. Biz de ayaktayız, Türkiye de ayakta, sana meydan okuyoruz” dedi.

 

Özel, halkın bağrına bastığı ünlü sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’i kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle yargıya taşıyan Cumhurbaşkanı Erdoğan için şunları da söyledi; “Dün yaşananlar ortada, sanatçıların açıklamalarından hoşlanmayan tek adam talimat verdi, savcı harekete geçti, tek adamın açıklamasından bir saat sonra sanatçılar hakkında işlem başlatıldı, apar topar sanatçılar sorgulandı”.

 

Şimdi önümüzde yerel seçimler var.

 

Halk bir kez daha özgür iradesini kullanmak için sandığa gidecek.

 

Tüm bu tartışmaların sandıkta da bir karşılığı olacak elbet.

 

Bakalım sağduyulu halkımız bu defa ne mesaj verecek?

 

Facebook Yorum

Yorum Yazın