Mustafa Pala

Mustafa Pala

Mail: pala.mustafa@gmail.com

Reklamın Önemi

         Şafak Et lokantası'nın reklamı dikkatimizi çekiyor. Halitpaşa yolu üzerinde olduğu, kilo ile et verdiği  belirtiliyor. Karnımızda acıkmişken bir bakalım diyoruz. Ve Halitpaşa yoluna sapıyoruz. Abalıoğlu Yem Fabrikasını geçtiğimizde yolun sağında Şafak Et lokantası tabelesanı gördüğümüzde durup içeri giriyoruz. Zeytin ağaçlarının arasana masalar konulmuş, farklı ve hoş bir yer. Salatası servisi etleri çok güzel. Yemeğimizin ardından kahvelerimizi içip ayrıldığımızda,  Reklamı duymasaydık, Şafak et lokantasına gitmeyecektik. Verilen hizmetin güzelliğini ve ucuzluğunu konuşarak, yeniden Akhisar yoluna yöneldik.  
         En az on yıl önceydi, belki de daha fazla, yolum Üçpınar'a düşmüştü. dönemin Belediye Başkanı Yasin Halat beni Köfteci Mustafa'ya götürdü. Yeri şimdiki gibi geniş ve şimdiki gibi düzenli değildi.  Köftesi, sunum biçimi, istemeden gelen başta salata olmak üzere ikramlar ve köftenin ardından verilen sütlaş ve ilaveler çok hoşumu gitmişti. Köfteci Mustafa'ya teşekkür ettim. Ve o hafta, köşe yazımda Köfteci Mustafa'yı yazdım. Çevremdeki arkadaşlarıma  da köfteci Mustafa'yı anlattım hep.  Anlattıklarımdan birisi Değerli Dostum Tuğrul Erdem'di  bir kurban bayramında, Aliağa tarafından dönerken, söyediklerim anımsayıp  Üçpınar'da Köfteci Mustafa'yı aramış. Kurban Bayramı nedeniyle lokantanın kapalı olduğunu görmüş, bakınıken birisi yaklaşmış yanına "Hayrola" demiş. "Birisine mi baktın?" diye sormuş.  Tuğrul Erdem de "köfte yiyecektim"  demiş.  Adam "Anlaşıldı karnınız aç gelin sizi eve götüreyim."  demiş. İtiraz etselerde fazla direnememişler ve davete uyarak eve gitmişler. Evde kendilerine güzel bir sofra hazırlanmış. yemeklerini yerlerken tanışmışlar. "Ben Köfteci Mustafa'yım. Madem ki, Üçpınar'a yemek yemek için geldiniz, sizi doyurmadan gönderemezdim" demiş Köfteci Mustafa.  Bunu bana Tuğrul Erdem anlattı. İşte bu dedim.  Köfteci Mustafa'yı başarılı yapan anlayış bu. Sorumluluk bilinci bu; İnsanın işini sevmesi bu. Farkındalık böyle yarıtılıyor.
         Her Üçpınar'a gittiğimde ve her Köfteci Mustafa'ya uğradığımda, yazdığım köşe yazısından, yazıyı kesip duvara astığından söz eder Köfteci Mustafa. Ben de Tuğrul Erdem'e yaptığı jesti anımsatırım O'na.  
         Bir köşeyazısı, bir haber, bir reklam,  işinizi duyurmanıza büyümenize büyük katkı sağlayabilir. Ancak, doğru işi doğru yerde ve doğru biçimde yapıyor olmanız koşuluyla. Sıradan olmayın. başarıya giden yol, sıra dışı olmaktan ve farkındalık yaratabilmekten geçiyor. Bir iş yapacaksanız, diğer yapanlardan bir farkınız olmalı. Farklı bir hizmeti güzel bir biçimde veriyorsanız, başarılı olursunuz mutlaka. Taklitçi olmayın, farklılıklar yaratın.  Başarılı olmuş kişi ve kurumlara bakın, hiç birisi, kötümser, karamsar ve  umutsuz değildir. Siz karamsar olduğunuz sürece, müşteri size gelmez.  Çevreyi iyi düzenlemelisiniz.  Temizlik işin olmazsa olmazıdır elbet. Farklılıklar yaratın. Gelen bir daha gelsin.En iyi reklam verdiğiniz hizmetin kendisidir. Ancak hizmetinizi duyurmak için, işin başında mutlaka duyuruya büyük önem verin. Bilinen isimleri, davet edin işyerinizde ağırlayın. Yeni iş yeri açanların, başarısına kendi başarım gibi seviniyorum. Başarılı insanlar gördüğümde mutlu oluyorum. Pek böyle yazı yazmazdım ama arada bir olmalı dedim kendi kendime ve yeni iş kurmak ve işini geliştirmek isteyenlerin kulağına küpe olur umuduyla yazdım bu köşe yazısını. Yeni iş kuranlara başarılar ve bol kazançlar diliyorum...

Facebook Yorum

Yorum Yazın