I-ŞİMDİ
Öteki değilsin, sen bensin, bir bütün eden iki yarım
Başka uçlarında duruyoruz bir büyük yuvarlağın
Başka zaman/uzay baktığımız, arzuladığımız ve anladığımız
Başkayız, aynı karbon atomundan oluşan, canlar olsak da,
I-REDDEDİŞ
Ne çok istedim seni ardımda bırakıp gitmeyi, dönmemeyi
Ve bu arzum ne denli güçlü ise o kadar çok çekildim geriye
Birbirine bağlı kaderimiz, Morıa’nın görünmez ipleriyle
Ne kadar yok sayarsam seni, o kadar var edemedim kendimi de
II-ANLAM VE KABUL
Sen gelmeden hiçbir yöne ilerleyemiyorum biliyor musun?
Sen, reddettiğim bir kör yanımın dışarıdaki cismisin
Seni kabule geçip sarmadıkça, elinden tutup ışıtmadıkça
Kurtulamayacağız ikimiz de bu keder dolu vadide savrulmaktan
Yıkım, acı ve karanlık bilmeden yöneldiğin her adım
Biliyorum sen bensin, dışarıda bir yüzün olsa da
İşte bu yüzden arkamı dönüp gidemiyorum sana
Kaç yaşında olursan ol, büyümeyen çocuksun
İşte bu yüzden kızamıyorum acının her türünü yaşatmana
Bilmeyerek yarattığın, çekmeyi bilmediğin bu acıyı,
Bilerek yaşıyorum iki kişilik, taşıyorum onu ikimizin adına
Sen boş gözlerle, anlamsız, bakarken, kanayan dizlerine
İstemesen de, yaranı sarmak için çırpınıyorum çılgınca
Ne yaptığını bilmezlikle çukurlar açıyorsun biteviye
Onlara, ister sen düş, ister ben ne fark eder
İki kişilik taşıyorum acısını her seferinde
Senin acıların da sabun köpüğü gibi gel geç
Burada ağlayıp, orada kızıp, şurada gülüyorsun
Öyle derin ki uykun, hiçbir şey iz bırakmıyor sende
Nasıl ışık sızdırmaz kalın karanlıkla örülmüş ki kozan
Karanlıktan ürküp karanlığa koşuyorsun yine de
III-YOLA ÇIKIŞ/YOLCULUK
Öyle masum, merhamete muhtaç, duruyor ki karanlığın
Kıyıp da bırakamıyorum seni, hal bilmeyen, kendine
Biliyorum sen bensin, seni sevebildiğimde iyileşeceksin!
İşte bu yüzden: İkimiz için de dolduruyorum açtığın çukurları
İkimiz için de konuşuyorum, seviyorum, düşünüyorum
İki kişilik güneş tohumları ekiyorum bulduğum her yere…
Emel Eva Tokuyan
Eyvallah