Mustafa Pala

Mustafa Pala

Mail: pala.mustafa@gmail.com

Spil Dağı

                Sipil Dağı ülkemizin florası (bitki örtüsü ve çeşitliliği) ile faunası (yaşam türleri) açısından  sayılı doğal güzellik ve zenginliklerinden olduğu için Ulusal Park ilan edilerek korumaya alınmış görkemli doğa harikalarındandır. Doğal güzelliklere mitolojik, arkeolojik ve tarihsel  zenginliği de ilave etmek gerekiyor. Sipil dağı Manisa için gerçekten büyük bir zenginlik.
                Spil sadece Manisa’mız için değil bölgemiz ve ülkemiz için büyük bir hazine. Peki biz Manisa’lılar olarak Turizm Bölgesi da ilen edilen Sipil Ulusal Parkı’ndan yeterince yararlanıyor muyuz? Bu sorunun yanıtı “kesinlikle hayır.”olur.  Sipil Dağı’ndan yeterince yararlanamıyoruz. Turizm bölgesi ilan edilen Spil Dağı’nda turistik tesislerin yapımına başlanmış olması sevindirici, yatırımlar devam etmeli. Yatırımlar sadece devlet eliyle yapılanlarla sınırlı kalmamamıl. Özel sektör işin içine çekilmeli. Ancak Manisaların yapılanlara ilgisi çok az. Kurulması düşünülen tesislerin neler olduğunu bilenlerin sayısı çok az. İlgilenenler yapılanları da yapılması ve yapılmaması gerekenleri biliyor. Sürekli tekrarlayıp durduklarım var.  Keşke golf tesisi yapmasalar, keşke betonlaşma olmasa, keşke şu teleferik işinden vazgeçilse diyorum. Golf sahası ağaç kesimine neden oluyor, bol su gerektiriyor. Spilin kıt kaynaklarından birisi de su. Telefereki hiç gerekli değil. Dağın doğallığını bozacağı gibi, biir çok ağaçın kesilmesine de neden olacağı bilinen biir gerçek. Teleferik Spil'e ihanet olur. Ben bırakın yapılmasını gündemde kalmasından bile rahatsız oluyorum...
               Yaklaşık 15-20  yıl önce bir Kazak göçmeni gelmiş Manisa’ya, adı Şirzat Doğu. Sipil Dağı’nı görmüş hayran kalmış. “Spil’de ufak bir vadide bir Kazak Alaş çiftliği kursam, at yetiştirsem, kımız üretsem ne iyi olur.” demiş. Manisa’da yetkili yetkisiz birçok kişiye açmış bu düşüncesini. Uykusu derin kent Manisa duymamış bu kazak göçmenin söylediklerini. Elinden tutan, yardım eden, yol gösteren olmamış. Bakmış olmayacak, başka yerler aramaya başlamış. Sonunda Kemalpaşa yolu üzerinde,  Çinili Köy’ün karşılarında güzel bir vadi bulmuş ve buraya kurmuş Kazak Alaş Çiftliği’ni. Bir hafta sonu gidin görün. İğne atsanız yere düşmez derler ya işte öyle kalabalık oluyor. Yer oturacak yer bulabilirseniz bir sebze çorbası bir mantı bir tas da kımız içebiliyorsunuz. At binme merakınız varsa, vadi de atla gezi de yapabiliyorsunuz. Spil’in görkemine yakışacak bir yatırım, ilgisizlimiz duyarsızlığımız yüzünden Kemalpaşa’ya yapılıyor. Hafta sonlarında yüzlerce binlerce kişinin Sipil Dağı’na geldiğini düşünün, işte sizi turizm. Yıllardır keşke Sipil Dağı’nda bir kazak obası kurabilsek der dururdum, olmadı. Sipil için düşündüklerimizi şimdi Yunt Dağlarında gerçekleştiriyoruz.  
               Kuzey doğusundaki bereket ve doğurganlığın simgesi Kybele kaya yortusu, kuzey batısındaki  mitolojik Niobe kayası, doğal güzellikleri ve mitolojik zenginlikleri ile Görkemli Spil Dağı,  ilgi sevgi ve yeni yatırımlar bekliyor. Üzerinde gezinecek insanlar bekliyor. Spil Dağı’nı sırtımızda bir yük gibi görmeyelim. Sipil Dağı Manisa'nın zengiinliğidir.
              Spil Dağı’nda atla gezilebilecek, yürünebilecek o kadar çok güzellik var ki,  tanısanız tutkunu olursunuz. Sipil Dağı’nda gün yüzüne çıkarılmayı tanıtılmayı bekleyen o kadar çok mağara var ki, güzelliklerini keşfedecekleri bekliyor.  Sipil Dağı’nın tırmanılacak kayaları, gezilecek mağaraları, koklanacak çiçekleri serinliğinde yürünecek çamları, buz gibi temiz suları var. Manzaralarının güzelliğini Manisa Tarzanı filminde gördük. Spil dağı her mevsim güzel.
               Haydi daha da geç olmadan Spil için elele verelim. Bir çalıştay  yapalım. Göreceksiniz çok güzel, çok yaralı, uygulanabilir düşünceler çıkacaktır ortaya. Görkemli Sipil Dağı bizim verdiğimizin daha fazlasını bize verir. Dilerim bu kent “uykusu derin kent” yerine, “girişimciler kenti” olarak anılır. Dilerim insanları daha duyarlı olur…

Facebook Yorum

Yorum Yazın