Atatürk geçmişe özlemimiz değil aydınlık geleceğimizdir. Yurttaşlarımız Atatürk’e gönülden bağlanıyor. Geçtiğimiz Cumhuriyet Bayramında yurttaşlarımızın sokaklara dökülmesinde, meydanları gelincik tarlasına döndürmesinde gördük.
Atatürk bir dünya lideridir. Atatürk’ün tüm çağdaşları unutulup gitmişken, Atatürk’ün sadece ülkemizde değil, birçok ülkede sevgiyle saygıyla anılıyor.
UNESCO 1981 yılında, 100. Doğum Yıldönümü nedeniyle Atatürk'ün evrensel niteliklerini ortaya koymuş ve Atatürk'ün doğumunun 100. yılını bütün dünyada, "1981 Atatürk Yılı" olarak kutlanmasını sağlamıştır. Biliyor musunuz, bu uygulama, dünyada ilk ve tektir.
27 Kasım 1978 Tarihli UNESCO Genel Kurulunda, 152 ülkenin temsilcilerinin oybirliği ile Uluslararası anlayış işbirliği ve barış yolunda çalışmış üstün kişilerin gelecek kuşaklar için örnek olacakları inancıyla, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. Yıldönümünde, 1981 yılında anılması kararlaştırmıştır.
UNESCO tarafından hazırlanıp tüm uluslara duyurulan, afiş haline getirilip her yere asılan metin aynen şöyle:
“Atatürk; Uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün bir kişi, olağanüstü reformlar gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilk lider, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün hayati boyunca insanlar arasında renk, din ve irk ayrımı gözetmeyen essiz bir devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusudur.”
Kısa ve özlü metin Atatürk’ümüzü ne güzel anlatıyor değil mi?
Atatürk tartışmasız bir dünya lideridir. Onun için sevgisi büyüyor, onun için Atatürk denilince yüzler gülüyor, onun için alanlar caddeler sokaklar salonlar doluyor. Başı sıkışan kurtuluşu Atatürk’te görüyor.
“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir” diyen Atatürk’ün ışığı önümüzü aydınlatıyor.
Her yıl değişen eğitim sistemleri yerine “Öğretmenler! Cumhuriyet sizden düşünceleri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.” Sözünden yola çıkarak, özgür, soran sorgulayan, ezberleyen değil bilgilere ulaşan ve üreten kuşakları yetiştirecek bir eğitim sistemi uygulanmalıdır.
Atatürk “Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!” diyor. Erkek , kadın, genç ihtiyar demeden çalışacağız. Atatürk’ün gösterdiği bilimin aydınlattığı yolda ilerleyerek, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşıp aşacağız.
Yolundayız Atam.
Atatürk bir dünya lideridir. Atatürk’ün tüm çağdaşları unutulup gitmişken, Atatürk’ün sadece ülkemizde değil, birçok ülkede sevgiyle saygıyla anılıyor.
UNESCO 1981 yılında, 100. Doğum Yıldönümü nedeniyle Atatürk'ün evrensel niteliklerini ortaya koymuş ve Atatürk'ün doğumunun 100. yılını bütün dünyada, "1981 Atatürk Yılı" olarak kutlanmasını sağlamıştır. Biliyor musunuz, bu uygulama, dünyada ilk ve tektir.
27 Kasım 1978 Tarihli UNESCO Genel Kurulunda, 152 ülkenin temsilcilerinin oybirliği ile Uluslararası anlayış işbirliği ve barış yolunda çalışmış üstün kişilerin gelecek kuşaklar için örnek olacakları inancıyla, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. Yıldönümünde, 1981 yılında anılması kararlaştırmıştır.
UNESCO tarafından hazırlanıp tüm uluslara duyurulan, afiş haline getirilip her yere asılan metin aynen şöyle:
“Atatürk; Uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün bir kişi, olağanüstü reformlar gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilk lider, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün hayati boyunca insanlar arasında renk, din ve irk ayrımı gözetmeyen essiz bir devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusudur.”
Kısa ve özlü metin Atatürk’ümüzü ne güzel anlatıyor değil mi?
Atatürk tartışmasız bir dünya lideridir. Onun için sevgisi büyüyor, onun için Atatürk denilince yüzler gülüyor, onun için alanlar caddeler sokaklar salonlar doluyor. Başı sıkışan kurtuluşu Atatürk’te görüyor.
“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir” diyen Atatürk’ün ışığı önümüzü aydınlatıyor.
Her yıl değişen eğitim sistemleri yerine “Öğretmenler! Cumhuriyet sizden düşünceleri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.” Sözünden yola çıkarak, özgür, soran sorgulayan, ezberleyen değil bilgilere ulaşan ve üreten kuşakları yetiştirecek bir eğitim sistemi uygulanmalıdır.
Atatürk “Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!” diyor. Erkek , kadın, genç ihtiyar demeden çalışacağız. Atatürk’ün gösterdiği bilimin aydınlattığı yolda ilerleyerek, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşıp aşacağız.
Yolundayız Atam.
Facebook Yorum
Yorum Yazın