Haber: Nezih VAROL
HİRAŞ Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Emin Uygur`un Radyo HİRAŞ için hazırlayıp sunduğu, Manisa Birlik Başkanı Mustafa Pala`nın yorumlarıyla renk kattığı ‘Manisa’da Yaşam’ programının bu hafta konuğu Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhat Berber oldu. Berber, Atatürk’ün lanse edilmesinde önemli sorunlar yaşandığını ifade ederek, “Atatürk bir Osmanlı Devleti paşası olarak Osmanlı’yı yıkan biri değildir, tam tersine Osmanlı Devleti’ni ortadan kaldırmak isteyen güçlere karşı savaşmış, kuşatılmış ve yıkılma noktasına gelmiş bir devletten yeni ve güçlü bir devlet kurmayı başarmış bir insandır” dedi. Rıfat Emin Uygur, bu günün Mevlit Kandili olduğunu da hatırlatarak, “Mevlid doğum yeri ve zamanı anlamına gelir. Mevlit Kandili iki cihan güneşi alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) dünyaya gelişinin yıl dönümüdür. Bu gün Müslümanlar için önemli bir günüdür. Tüm İslam Alemi’nin kandilini kutlarım. Bugünü boş geçirmemek gerekir, büyüklerimizi, sevdiklerimizi ziyaret etmemiz, maddi, manevi onların yanında olduğumuzu göstermeliyiz. Günün anlam ve önemine uygun davranışlar ortaya koymalıyız” dedi. Rıfat Emin Uygur ve Mustafa Pala program konuğu Doç. Dr. Ferhat Berber ile sağlık dünyasında kullanımı büyük önem taşıyan hijyenik ağız maskesi takıp lösemiye dikkat çekerek programı sürdürdü.
LÖSEMİ İÇİN FARKINDALIK YARATTILAR
Program yapımcısı Rıfat Emin Uygur 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle lösemi hastalığına dikkat çekip farkındalık oluşturmak amacıyla maske takarak konuşmaya başladı ve Radyo HİRAŞ dinleyenlerine lösemi hakkında bilgilendirmede bulundu. Uygur ve Pala ile birlikte program konuğu Berber ve HİRAŞ Medya Grup’da görev yapan herkesin maske taktığı yayında lösemi hastalığına dikkat çekilmesi ve hastalıkla ilgili vatandaşlara bilgilendirme yapılması amaçlandı. Uygur, tedavi süresince bulaşıcı hastalık sebebiyle değil enfeksiyonlardan korunmak için maske kullanıldığını anlatılarak farkındalık oluşturdu. HİRAŞ Medya Grup olarak çocukların daha iyi şartlarda yaşaması için yürütülecek bütün projelere destek vermeye hazır olduklarını söyleyen Uygur, "Maskelerin altındaki gülüşlere sahip çıkarak, bir gün değil her gün farkında olmalıyız" dedi.
ATATÜRK’Ü ANMAK VE ANLAMAK
Program Mustafa Pala’nın ‘Atatürk’ü Anmak ve Anlamak’ başlıklı yazısının okunmasıyla devam etti. Pala yazısında şu düşüncelere yer verdi: “Her 10 Kasım’da ve tüm milli bayramlarımızda olduğu gibi, yine Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü sevgiyle saygıyla giderek artan bir özlemle anacağız. Anmakla kalmayıp anlamaya çalışacağız. Her milli bayramda her 10 Kasım’da sel olup Anıttepe’ye akıyoruz. Atatürk bizim geçmişe özlemimiz değil aydınlık geleceğimizdir diyoruz. O’nun gösterdiği yol bilimin aydınlattığı çağdaş uygarlık yoludur... Atatürk’ün okumaya verdiği öneme değinmek istiyorum bugün köşe yazımda. Atatürk’ün okumaya önem verdiğini, yaşamı boyunca yaklaşık 4000 kitap okuduğunu biliyoruz. Dile kolay 4000 kitap bir yaşama nasıl sığır? Atatürk ‘Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım’ diyor. Atatürk’ün dediği gibi kitap okumalıyız. Gelişmek için okumak şart... Yazımı Platon’un bir sözüyle noktalamak istiyorum: ‘Demokrasi bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur; Devam ederse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler türer. Eğer Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmak istiyorsak, eğitim gerçekten şart. Eğitim içinde Atatürk gibi çok okumak şart. Çok okuyacağız. Okuyanların sayısı çoğaldıkça güçlendiğimizi göreceğiz. Çocuklarımızın okuma alışkanlığı edinmelerini sağlayacağız. Kaldırılan felsefe dersleri yeniden konulmalı. Düşünen soran sorgulayan araştıran, bilgiye ulaşmayı ve paylaşmayı bilen nesiller yetiştirmeliyiz. Çocuklarınıza ve dostlarınıza vereceğiniz en güzel hediye niye bir NUTUK olmasın. Dostlar gerçekten söylüyorum, Nutuk okumayan kalmasın…”
“ATATÜRK’E İHTİYACIMIZ VAR”
Rıfat Emin Uygur ve Mustafa Pala’nın konuğu olan Manisa CBÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhat Berber de aramızdan ayrılışının 81’nci yıl dönümünde Atatürk’e, fikir ve düşüncelerine hala ihtiyacımız olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Çok büyük bir şahsiyet, O’nu anlatmak büyük bir keyif benim için. Atatürk hakkında hangi konuyu ele alırsak alalım günlerce konuşmayı, anlatmayı gerektirir. Atatürk kimdir diye değil, nedir diye sormak gerekir. Atatürk bir semboldür. Devletler bazı temel varlıklar üzerinden yaşar, bu temelleri oynatırsanız toplumu da tehlikeye atarsınız. Bugün siyasi parti temsilcileri birbirlerini eleştiriken çok dikkatli olmalıdır. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olan CHP’nin ilk dönemine yönelik eleştiri yaparken kurulan cümleler dikkatle seçilmelidir, çünkü orada şu anki sağ ve sol partilerin tamamının kurucuları vardı. Yapılan eleştiriler kendilerine dönebilir. Bugün Atatürkçülüğün lanse edilmesinde ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Atatürk bir Osmanlı Devleti paşası olarak Osmanlı’yı yıkan biri değildir, tam tersine Osmanlı Devleti’ni ortadan kaldırmak isteyen güçlere karşı savaşmış, kuşatılmış ve yıkılma noktasına gelmiş bir devletten yeni ve güçlü bir devlet kurmayı başarmış bir insandır”.
“TÜRK DEVLETİ’NİN TEMELİ SAĞLAMDIR”
Türk Devleti’nin sağlam temeller üzerine oturduğunu ifade eden Manisa CBÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhat Berber açıklamasını şöyle sürdürdü: “Türk Devleti’nin temelleri sağlamdır, bakın Arap Baharı’ndan bölgemizdeki tüm Arap devletleri olumsuz etkilenmiştir, biz etkilenmedik, çünkü biz Arap değiliz, Türküz, binlerce yıllık tarihe sahibiz, bu tarihsel süreçte o dönemlere uygun olarak değişik yönetim biçimlerine sahiptik, ama hep Türk Devleti olarak var olduk. Diğer yanda biz Müslüman bir toplumuz, bu nedenle Müslüman olan diğer ülkelerle, yani İslam Alemi ile iyi ilişkiler içinde olmamız gerekir, onlar bize zarar vermiş olabilir, yanlış yapmış olabilirler, ama biz dışlayıcı değil bütünleştirici politikalar üretmeliyiz. Atatürk çok iyi bir asker, pek çok savaşta yıldızı parlamış bir paşa, buna rağmen savaşmamak gerektiğini söylemiştir, ancak yurtta barış dünyada barış sözleri de yanlış anlaşılmamalıdır, gerektiğinde savaşı hep göze almıştır, bazen de düşmanıyla bile uzlaşma yapmış, barış sağlamıştır, çok nbüyük bir denge sistemi kurmuştur. Atatürk sanıldığı gibi hiç bir zaman batılı olalım dememiştir, muasır medeniyetler seviyesini geçmeliyiz demiştir. Bu ne demek? En gelişmiş ülkelerden daha ileri medeniyete, teknolojiye, bilgiye sahip olmamız demek. Şu an en ileri medeniyet batı ülkelerinde varsa, bizim o medeniyeti geçmemizi istemiştir. Yani Türk kültürüne bağlı, ancak yüksek medeniyete vsahip bir toplum olmamızı istemiştir. Atatürk hep halk iradesinden yana olmuştur, ama Devlete zarar verecek konularda da etkili olmuştur, sert önlemler almıştır”.
Dolu dolu sohbetlerle bir haftanın değerlendirildiği ‘Manisa’da Yaşam’ programı Rıfat Emin Uygur’ un birlik ve beraberlik mesajlarıyla son buldu. Uygur, “Bir haftayı daha geride bırakırken Milli ve dini duygularımzı yücelttiğimiz, Atamızı anlayarak saygıyla anacağımız bir hafta diliyorum. Allah vatanımızı koruyan asker ve polislerimizin yanında, yar ve yardımcısı olsun” dedi.
