Radyo HİRAŞ’da ilgiyle takip edilen ‘Manisa’da Yaşam’ programının bu hafta konuğu olan Akhisar Lokantacılar Odası Başkanı Pınar Güney “Kadının yeri mutfaksa, o yeri geri almalıyız” dedi.
Haber: Nezih VAROL
Radyo HİRAŞ’da ilgiyle takip edilen ‘Manisa’da Yaşam’ programında Rıfat Emin Uygur’un konuğu olan Akhisar Lokantacılar, Köfteciler,Tatlıcılar Odası Başkanı ve Kent Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Pınar Güney ilginç açıklamalarda bulundu. Kadının toplumdaki yerine pozitif ayrımcılık yaparak dikkat çeken Güney, “Kadın yaşamın her alanında olmalı, ama halk arasında ‘Kadının yeri mutfaktır’ denir, evet, mutfak bizim ilgi alanımız, bu hizmet sektöründe de öyle olmalı, yerimizi geri almalıyız, daha kaliteli sunumlarla, daha güzel hizmet etmeliyiz” dedi. “Kadının elinin değdiği yer güzelleşiyor, değer kazanıyor, Pınar Güney de sektörüne değer katan bir esnaf, aynı zamanda sivil toplum yöneticisi olarak da Türkiye’de tek bayan, çok başarılı çalışmaları var” diyen program yapımcısı Rıfat Emin Uygur konuğunun getirdiği meşhur Akhisar Lokumu’nu da dinleyici ve izleyicilerine anlattı. Başkan Pınar Güney de eski dönemlerde Osmanlı Padişahlarının zaferlerini ve özel günlerini kutlamak için halka dağıttıkları lokumun Akhisar Lokumu olmasından gurur duyduklarını, ilçede üretilen bu meşhur lokumu en iyi şekilde tanıtmak için çalışma yaptıklarını söyledi. Toplantısı nedeniyle Ankara’da bulunan yayın ortağı Mustafa Pala telefonla stüdyoya bağlanarak bakanlık tarafından yürütülen kırsal kalkınma çalışmaları hakkında bilgi verdi ve ‘Manisa’da Yaşam’ dinleyicilerine selam gönderdi. Program her zaman olduğu gibi Mustafa Pala’nın Manisa İnternet Haber için yazdığı köşe yazısının okunmasıyla başladı. Pala, ‘Manisa’da Yaşam’ başlıklı yazısında düşüncelerini şöyle ifade etti:
‘MANİSA’DA YAŞAM’
“Bu köşe yazım, Radyo Hiraş’ta Hale Taştekin’in güzel sesi ve yorumuyla, 14 Şubat 2020 Cuma günü saat 11.15 sıralarında okunurken, ben Ankara’da olacağımdan Manisa’da Yaşam programına katılamayacağım. Programı bugün Rıfat Uygur kardeşim bensiz sürdürecek. Manisa’da Yaşam programını yaklaşık yedi yıldır yapıyoruz. Her program benim köşe yazımla başlıyor. Artık benim için köşe yazısı yazmak ertelenmez bir görev haline geldi. Manisa’yı, Manisalıları, günlük gelişmeleri ve daha çok geleceğe ilişkin umutlarıma yer veriyorum köşe yazılarımda. Ben, içinde umut olan yarınları çok seviyorum. Bunun içinde, yarınlara umut yükleyelim diye çağrılar yapıyorum sürekli olarak. Bizler için hava ve su ne kadar önemliyse, benim için sevgi ve umut da o kadar önemli. Sevgisiz ve umutsuz yaşanmıyor ki. Manisa’nın tek kırsal turizm projesi olan Obasya Kırsal Konaklama tesisinin yapımına başladığımızdan bu yana, belli aralıklarla Ankara’ya çağrılıyorum. Her çağrıya da uyarak Ankara’nın yolunu tutuyorum. Tarım ve Ormancılık Bakanlığında çok güzel keyifli çalımalar yapıyoruz. IPARD’ı, RKDK’yı, (UKA) Ulusal Kırsal Ağ’ı AB hibelerini, Projeleri konuşuyoruz. Konuştuğumuz kişiler, donanımlı kişiler olunca da çalışmalar çok keyifli geçiyor... Benim, Ankara’da çalışmaları düzenleyen ekiple tanışmam, Obasya Projesi nedeniyle oldu. Obasya sadede Manisa’nın, sadece Ege Bölgesi’nin değil, ülkemizin kendi alanında tek kırsal turizm projesidir. Manisa’nın bu güzel projesine, Manisalıların, ilgili kurum ve kuruluşların sahip çıkmasını bekliyoruz...”
“KADINLAR GİRİŞİMCİ OLMALI”
Program yapımcısı Rıfat Emin Uygur konuğu Pınar Güney hakkında dinleyicilere bilgi verdi. Uygur, “Kadının elinin değdiği yer güzelleşiyor, değer kazanıyor, Pınar Güney de sektörüne değer katan bir esnaf, aynı zamanda sivil toplum yöneticisi olarak da Türkiye’de tek bayan, çok başarılı çalışmaları var. Ama O’nu kendisinden dinlemek istiyoruz” dedi. Pınar Güney ise şunları söyledi: “Öncelikle davetiniz için çok teşekkür ederim. Akhisarlıyım, aslında Yüksek Hemşireyim. Ama Akhisar’da sektördeki boşluğu gördüm ve bu alanda hizmet vermek istedim. Kendi işletmem de var, fakat sivil toplum kuruluşu olan odamızda görev yapmayı, Akhisar’ı anlatmayı ve tanıtmayı görev bildim. Oda üyelerimizin teveccühü ile yönetime ve başkanlığa seçildim. Lokantacılar Odası olarak Türkiye’de tek kadın başkanım. Şu an 4 yılı geride bıraktık, ikinci dönemi yaşıyoruz. Tabi bu başarımızın nedenleri var; örneğin üst yönetimlerden gelen görev taleplerini geri çevirdim, tüm zamanımı, enerjimi Akhisar’a verdim, Akhisar’da yapılması gereken çalışmaları yapıyor, hayata geçirilmesi gereken projeler için çaba harcıyorum. Seçim zamanı verdiğim sözleri sık sık okuyorum, söz verip de yapmadığım bir uygulama yok. Yemek yapmak kadın işi olarak görülse de sektörde hangi mutfağa baksanız karşınıza erkek aşçılar çıkar, yani bu işte bir terslik var; maden mutfak kadınlara ait bir yer, o halde mutfağımızı geri almalıyız, daha kaliteli sunumlarla, daha güzel hizmet etmeliyiz. Eğer sektörde mutfak varsa orada mutlaka kadın girişimciler de olmalı. Toplumumuzda kadınların bir yere gelmesinin önünde büyük zorluklar var. Bu zorlukları yenmek için kadınların da gayreti, mücadelesi gerekiyor. Kadınlar ticarette, siyasette ve sivil toplum çalışmalarında görev almaya istekli olmalı, çaba göstermeli”.
“KADINLARIN İSTEDİĞİ SEVGİ VE GÜVENDİR”
Rıfat Emin Uygur’un bugünün 14 Şubat ve Sevgililer Günü olduğunu hatırlatması üzerine de Pınar Güney şunları söyledi: “Sevgili deyince akla yine kadınlar geliyor. Erkekler kadınları anlamanın zor olduğunu söyler, tabi ki kadınları anlamak zor olabilir, ama bir kadın asla anlaşılmaz değildir. Erkeğin yapması gereken eşini, annesini, varsa kız çocuğunu anlamasıdır, onları mutlu etmesidir, onlara sevgisini vermesidir. Hiç bir erkek dünyanın tüm kadınlarını anlamak zorunda değil, kendine yakın olan kadını anlasın yeter. Bir kadına verilebilecek en güzel hediye sevgi ve güven duygusudur. Bu vesileyle herkesin sevgililer gününü kutluyorum. Akhisar’da da günün anlam ve önemi dahilinde güzel etkinlikler, alış verişler yapılıyor, insanlar sevdiklerine hediyeler alıyor, buluşuyorlar, geziyorlar, güzel sözler paylaşıyorlar”.
“AKHİSAR’IN LEZZETLERİ MARKALAŞMALI”
Program yapımcısı Rıfat Emin Uygur sık sık Akhisar’a gittiğini ve her defasında bambaşka lezzetler keşfettiğini söyleyerek “Özellikle Akhisar Köftesi çok lezzetli. Dikkatimi çeken bir diğer özelliği ise her köftecinin köftesinin ayrı bir lezzet içeriyor olması. Hepsi Akhisar köftesi ama hepsinin sanki ayrı bir damak tadı var” dedi. Bunun üzerine konuşan Akhisar Lokantacılar Odası Başkanı Pınar Güney şu bilgileri verdi: “Akhisar’da köfte ve sakatat ürünleri zaten meşhurdur. Bir çok köfteci marka olmuştur. Sakatat ürünlerinden kokoreç revaçtadır. Bugün İzmir kokoreçiyle de ünlüdür, ancak İzmir kokoreçini Akhisar’dan alır. Kokoreç üretimi yapan firmalarımız sipariş üzerine pek çok şehre kokoreç gönderiyor. Yufka üretiminde de çok ileri düzeydeyiz, kayıtlara geçen günde 1 ton yufka üretildiği şeklinde. Bu çok yüksek bir rakam. Akhisar Lokumu’nu mutlaka anlatmak isterim; eski dönemlerde Osmanlı Padişahlarının zaferlerini ve özel günlerini kutlamak için halka dağıttıkları lokumun Akhisar Lokumu olmasından gurur duyuyoruz. İlçemizde küçük ölçekli 6 veya 7 adet işletme tarafından üretilen bu meşhur lokumu en iyi şekilde tanıtmak için çalışma yapıyoruz. Akhisar Lokumu’nu tüm Türkiye bilmeli, marka ürün olabilecek bir kalitede. Son dönemde aperatif yemekler revaçta, ancak bu böyle olmamalı, yemek sağlıklı olmalı ve Manisamızın ve Akhisarımızın sağlıklı, lezzetli, kaliteli bir yemek kültürü var. Yemek kültürümüzü dünyaya tanıtabiliriz. Bunun için çalışıyoruz. Diğer yanda çok sayıda usta ve kalfamız var. Ama önemli olan belgedir. Biz çok değerli sektöe çalışanlarımızı belgelendirmek için de yoğun çaba harcıyoruz. Bir uğraşın, emeğin, mesleğin belgesi olmalı. Dönemsel olarak açtığımız kurslarda mesleki belgelendirme yapıyoruz”.
Dolu dolu sohbetlerle yaşanan bir ‘Manisa’da Yaşam’ programı daha Rıfat Emin Uygur’un birlik ve beraberlik mesajıyla son buldu. Uygur, “Pınar Güney’i tebrik ediyorum, aile, iş ve sivil toplum yaşamında çok başarılı, bu başarılarının devamını diliyorum” dedi.